Didi Zirvedeki Mod
Mesaj Sayısı : 1139 Yaş : 55 Nerden : sizin köyden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: kabağın sahibi vardır elbet Salı Haz. 02, 2009 9:41 pm | |
| -------------------------------------------------------------------------------- > Kabağın Sahibi Vardır Elbet! > > Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. > Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, > varlıktan vazgeçecektir. > Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür > süslerden arınması gereklidir.. . > Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun > hareket eder, soluğu berberde alır. > - Vur usturayı berber efendi, der. > Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip > etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer > tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir > kabadayı girer içeri. > Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir > tokat atarak: > - Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer. > Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz > derviş. > Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. > Ses çıkaramaz. > Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar. > Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, > alay eder: > 'Kabak aşağı, kabak yukarı.' > Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre > gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla > üzerine gelir. > Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın > ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. > Kabadayı oracığa yığılır, kalır. > Ölmüştür. Görenler çığlığı basar. > Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî > sorar: > - Biraz ağır olmadı mı derviş efendi? > Derviş mahzun, düşünceli cevap verir: > - Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki > kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı! > Hikâye böyle... > Ama hayat da böyle... > Ensemize, kafamıza vurup vurup dalga geçen sahte kabadayıların, > kabağın da bir sahibi olduğunu, bu sahibin de en affetmeyeceği şeyin > kibir ve kul hakkı yemek olduğunu unutmaya başlayanlar, koltuklarına, > makamlarına, rantlarına yapışanlar anlayacaklardır ... > Yurdumun tüm kabadayılarına | |
|