Çünkü kendinle barışıksın. Kendini seviyorusun, kendine saygı duyuyorsun. Bu seni kendine güvenen bir insan yapıyor. Böylece hayata daha
çok bağlanıyorsun. Hayata bağlılığın beni de sana bağlıyor.
Çünkü beklentisiz sevmenin ne olduğunu biliyorsun. "Önce sen beni sev, ben seni daha sonra severim," demiyorsun. Açıyorsun yüreğini cesurca.
Cesaretinle beni kendine hayran bırakıyorsun.
Çünkü her insanda var olan zayıflıklarını saklamıyorsun. Kendini olduğundan farklı göstermiyorsun. Ağlaman gereken yerde ağlıyor,gülmek
istediğin yerde gülüyorsun.
Çünkü maskelerle saklamıyorsun gerçek yüzünü. Hile yapmıyorsun benimle iletişim kurarken. Neysen o oluyorsun. En yalın halinle çıkıyorsun
karşıma.
Çünkü kimsede olmayan bir tılsım var sende. Adı ne bilmiyorum, ama o tılsıma kapılmayı seviyorum. Hiç bitmeyen bir masal gibi yaşıyorum
sevdayı seninle.
Çünkü kendini sorgulamayı biliyorsun. Hayatı öylesine değil, hakkını vere vere yaşıyorsun. Kendini sorgulayabildiğin için de hatalarından
ders alıp sürekli daha iyi şeyler yapmaya uğraşıyorsun.
Çünkü öyle güzel, öyle içten gülüyorsun ki hayatın bütün kötülükleri senin gülüşlerinde kaybolup gidiyor. Her gülüşün içimde geleceğe
dair yepyeni umutların filizlenmesini sağlıyor.
Çünkü bana değer veriyorsun. Gözünden bile sakınıyorsun beni. Benim için endişe duyuyorsun, beni merak ediyorsun. Birisi tarafından
merak edilmek meğer ne kadar güzelmiş.
Çünkü gecenin bir yarısı kötü rüyadan uyandığımda sıkıntımı seni düşünerek atabiliyorum üzerinden. Böyle rahatlatıcı bir yanın var senin.
Çünkü heyecanını hiç kaybetmiyorsun. Bir hedefe ulaştığın zaman rahatlayıp kenara çekilmiyorsun. Önüne yeniden hedefler koyup aynı heyecanla devam ediyorsun.
31.
Çünkü doğadaki her canlıya sevgiyle bakabiliyorsun. Üşümüş bir sokak kedisi gördüğünde içinin acıdığını biliyorum. Her canlıya yardımcı olabilmek
için çırpınıyorsun.
Çünkü ne kadar zorlu olsursa olsun bir sorunu çözmekten vazgeçmiyorsun. Kaçmanın ya da ertelemenin o sorunu çok daha fazla büyüteceğini biliyorsun.
Çünkü almak için önce vermek gerektiğini biliyorsun. Sonsuz bir sevgi denizi varr senin içinde. Sevgiyi bulmak için önce içindeki sevgi
denizinin suyunu çevrene saçman gerektiğinin farkındasın.
Çünkü mantıklı davranmak adına duygularını ertelemiyorsun. Yaşamak istediğin her şeyi "Hemen, şimdi!" yaşamak istiyorsun. Hayatı
ıskalamamak gerektiğini çok iyi biliyorsun.
Çünkü bencil değilsin. Sadece kendini düşünmüyorsun. Aşkın iki kişilik yaşanması gerektiğinin farkındasın. Attığın her adımı,
içine beni de katarak atıyorsun.
Çünkü senden çok şey öğreniyorum. Bana, hayatıma bambaşka tatlar getirdin. Hiç bilmediğim şeylerden haberim oldu. Ve sen de benden
çok şey öğrendin. Birbirimizin ufkunu genişlettik, yenilendik.
Çünkü hayatını birşeylere sahip olmak amacıyla harcamıyorsun. "Elimdeki Bana Yeter" diyebilme erdemine sahipsin.
Çünkü gösteriş yapmak, hava atmak büyüklük taslamak gibi huylara sahip değilsin. Kendini olduğundan farklı göstermiyorsun.
Hatta bazen seni yanlış anlarlar diye kendinde var olanı bile saklıyorsun.
Çünkü güven denen şeyin var olduğuna dair tüm umutlarımı kaybetmişken, bu duyguya ne kadar ihtiyacım olduğunu anladım sayende.
Bana verdiğin güvenle şimdi dimdik duruyorum kalleşliklerin karşısında.
Çünkü kıskanıyorsun beni. Öyle tadında, öyle kararında kıskanıyorsun ki bu çok hoşuma gidiyor. Ne aşırıya kaçıyorsun Ne de umursamamazlık yapmıyorsun.
Anahtar Kelimeler; sevmek, niçin seviyorum, neden sevilir, niçin aşığım, neden aşk, seni seviyorum çünkü, sana aşığım çünkü, sevmenin sebebi.
Çünkü seninle geleceğe dair planlar yapabiliyorum. Bugünü yaşarken yarınıda unutmadan hedefler koyabiliyorum önüme. Ulaşmak
istediğim her hedefte seni görüyorum çünkü benimle beraber yürüyorsun.
Çünkü benimle konuşabiliyorsun. Her konuda rahatlıkla konuşuyoruz. Birbirimizin fikirlerine katılmasak dahi saygı duyabiliyoruz.
Çünkü bana zaman ayırıyorsun. En sıkışık olduğun anlarda bile bir telefon ederek aklında, kalbinde olduğumu gösteriyorsun. İlgini sürekli canlı
tutuyorsun ve aşkımızın bitmesine asla izin vermiyorsun.
Çünkü sırf ben istediğim için bazen sevmediğin şeyleri yapıyorsun. Benim mutlu olmam senide mutlu ediyo.
Çünkü naziksin. Hani kimisi sadece ilişkinin başında karşısındakini etkilemek için nazik görünür ya,sen öyle değilsin. Aradan yıllar geçse
bile bu nezaketinin hiç bitmeyeceğini biliyorum.
Çünkü beni olduğum gibi kabul ediyorsun. Değiştirmeye, bir kukla yapmaya çalışmıyorsun. Sana uymayan yönlerimi de bana ait olduğu için kabulleniyorsun.
Çünkü dürüstsün. Ne olursa olsun doğruyu söylüyorsun. Yalanlarla aşkımızı kirletmiyorsun. Aşka yalan bulaşırsa herşeyin kötüye gideceğinin farkınadsın.
Çünkü bir insanın kalbinin kazanılması için ona emek ve zaman harcanması gerektiğini biliyorsun. Bana da böyle yaptın ve kalbimi sonsuza dek kazandın.
Çünkü bana iltifat ediyorsun. Bu iltifatları duymak için her sabah daha fazla özen gösteriyorum kendime. İltifatların kendime güven duymamı, o günü
keyifle geçirmemi sağlıyor.
Çünkü ne ağlarken gözyaşını, ne de gülerken kahkalarını eksik etmiyorsun. Yüreğinin en derin yerlerinden gelen hüzünle ağlıyor,ağız dolusu gülebiliyorsun.
51.
Çünkü vitrinde bir şey görüp de bunu benim beğeneceğimi düşündüğün zaman almak için doğum günümü ya da yıldönümümüzü beklemiyorsun.
Çünkü beni dinliyorsun. Konuşurken sözümü kesip kendi fikrini dayatmaya çalışmıyorsun. İlgiyle, merakla ne söyleyeceğimi bekliyorsun.
Çünkü benim için dualar ediyorsun. Başarılı olmamı istiyorsun ve bunu desteğinle gösteriyorsun. Ben de senden aldığım o destekle her işe daha bir
hırsla sarılıyorum.
Çünkü sana olan güvenimi hiç bir zaman kötüye kullanmıyorsun. " Nasıl olsa bana güveniyor" deyip bu güveni sarsacak hiçbir şey yapmıyorsun.
Çünkü bazen aklımdan geçenleri okuyorsun. Bir şeyi ben istemeden yapıyorsun. Ben buna "yüreklerin sessiz anlaşması" diyorum.
Çünkü bana hayranlıkla bakıyorsun. O bakışlarda hayatındaki en beğendiğin kişinin ben olduğumu görüyorum. Sonra ben senin bakışlarında kayboluyorum.
Çünkü özel günlerimizi unutulmaz kılmak için çaba gösteriyorsun, sürprizler yapıyorsun. Klasik bir hediye alma - verme gününden farklı oluyor her zaman.
Çünkü beni kaybetmekten korkuyorsun. Aynı şekilde ben de seni. Birbirimiz olmadan bu hayatın yaşanmaz hale geleceğinin farkındayız. Bu yüzden daha fazla
sahip çıkıyoruz birbirimize.
Çünkü sen başucu kitabı gibisin. Hani insanın her zaman başucunda olan ve defalarca okumasına rağmen her okuduğunda aynı lezzeti aldığı kitaplar vardır ya..
İşte öylesin..
Çünkü ben özür dilediğimde affedebiliyorsun. Geçmişteki hatalarımı tekrar tekrar önüme koyup yüzüme vurmuyorsun. Böylece hep geçmişe takılmıyoruz geleceğe
umutla bakıyoruz.
Çünkü gerçeklerden kaçmıyorsun aksine üstüne üstüne gidiyorsun. Gerçek içini acıtsa da, kabulleniyorsun. Ve sen gerçeklerle mücadele etmeyi de çok iyi
biliyorsun.
Çünkü "Kimse beni haketmiyor" gibi saçma bir düşünceye sahip değilsin. Böylelerine megoloman dendiğini biliyorsun. Neyseki sende bundan eser yok.
Çünkü senden bir şey istediğim zaman bu ne kadar saçma olursa olsun ciddiye alıyorsun. Bu isteğimi yerine getirmek için çaba gösteriyorsun. Hatta
imkansızı başarıyorsun bazen.
Çünkü bana " Birtanem" diyorsun. Bu söz ağzından çıkarken ben gözlerine bakıyorum. Gözlerinde aynı sözü tekrarlıyor. Öyle içten geliyorki bu söz
kendimle gurur duyuyorum.
Çünkü seninle aşkı zirvede yaşıyorum. Ortalama aşklar hiç bana göre olmadı. İş olsun diye yaşamadım hiçbir zaman aşkı. Olağanüstü duygular yaşatıyorsun.
Çünkü benim sağlığımı benden fazla düşünüyorsun. birazcık öksürsem endişeleniyorsun, benzim solmuşsa "Bebeğim ne oldu sana?" diye soruyorsun.
Çünkü beni güldürüyorsun. Seninle yaşamak, sonsuz eğlence parkında dolaşmak gibi bir şey, ve seninle birlikte güldüğüm zaman kendimi dünyanın en
neşeli insanı hissediyorum.
Çünkü hayatını başkalarının ne yaptığı üzerine kurmuyorsun. Seni, kendi yaptıkların ilgilendiriyor. Kendi yaptıklarınla övünüyorsun.
Çünkü sen de benim gibi etrafına olumsuz düşünceler, negatif enerji yayan insanlardan uzak duruyorsun. Onlar bizim yaşam enerjimizi harcarlar. Oysa biz
o enerjiyi birbirimiz için harcamalıyız.
Çünkü sevme işini ciddiye alıyorsun. Sadece "Seni seviyorum" diyerek bir ilişkinin yürümeyeceğini çok iyi biliyorsun. Sevgini, sözlerinin dışında
hareketlerinlede gösteriyorsun.
71.
Çünkü kolaycı değilsin. Zoru görünce kaçmıyorsun. Uzun sevda yolunda önümüze çıkan engeller seni tökezletsede düşüp kalmıyorsun. O yolun varacağı
mezile ne olursa olsun ulaşmak istiyorsun.
Çünkü yaptığın herşeyin sorumluluğunu üstlenebiliyorsun. Başarı olduğu zaman ortaya çıkıp "ben yaptım" ama hata yapınca kaçanlardan değilsin.
Çünkü aklınla yüreğin çeliştiği zaman aklını dinlemen gereken yerde aklını, yüreğini dinlemen gerekn yerde yüreğini dinliyorsun.
Çünkü sevginin bir ihtiyaç olduğunu biliyorssun. Diğer ihtiyaçları karşılamak için gösterdiğin çabanın çok daha fazlasını bunun için harcıyorsun.
Çünkü aşkın hiç bir kuralının olmadığını biliyorsun. Kurallara bağlı olarak yaşanan aşkın kalıcı olmadığını biliyorsun. Sanırım sen çok şey biliyorsun
..