En son konular | » ôîòî ìîäíû÷ ïPerş. Ağus. 04, 2011 3:48 am tarafından Misafir » When the first Whirlpool Duet album was released in December 2001Paz Tem. 31, 2011 2:13 am tarafından Misafir » TRAMADOL purchase fedexC.tesi Tem. 30, 2011 9:12 pm tarafından Misafir » cod delivery overnight clomidÇarş. Tem. 27, 2011 7:30 am tarafından Misafir » Evet en iyi avatar kimdeC.tesi Ara. 12, 2009 12:02 pm tarafından Misafir » Ruh haliPaz Haz. 07, 2009 8:55 pm tarafından .Climbed. » RADYO ACTİVE ETMEK İÇİN TIKLAYINIZPaz Haz. 07, 2009 8:42 pm tarafından .Climbed. » Şu an ne dinliyorsunuz?Cuma Haz. 05, 2009 10:47 pm tarafından PeRiLiCe » En sevdiğiniz bayan ve erkek isimleri nelerdir?Cuma Haz. 05, 2009 10:23 pm tarafından PeRiLiCe » hırs üzerine bir çözümlemeCuma Haz. 05, 2009 8:04 pm tarafından Didi» Aşkla Baş Edecek Gücün Yoksa Aşık Etmeee!Cuma Haz. 05, 2009 4:13 pm tarafından gizem_den » BİR AYRILIK GÜNÜNDEPerş. Haz. 04, 2009 10:30 pm tarafından SiMaRiK» Tamam Gidiyorum...!Çarş. Haz. 03, 2009 1:49 pm tarafından gizem_den » kabağın sahibi vardır elbetSalı Haz. 02, 2009 9:41 pm tarafından Didi» yalakalık üzerineSalı Haz. 02, 2009 9:21 pm tarafından Didi» Para Her Kapıyı Açar mı?Ptsi Haz. 01, 2009 8:54 pm tarafından BiLLuR» susuyorum...Paz Mayıs 31, 2009 11:08 pm tarafından SEPYA» komik şiir (tezatlık)Paz Mayıs 31, 2009 11:04 pm tarafından SEPYA» gizlice..Paz Mayıs 31, 2009 10:57 pm tarafından SEPYA» metrekareye düşen mermi...Paz Mayıs 31, 2009 10:51 pm tarafından SEPYA» 2009 Dünya GüzeLLik yarışması adayLarıC.tesi Mayıs 30, 2009 11:44 am tarafından SiMaRiK» Aşka Meylin NedendirC.tesi Mayıs 30, 2009 10:40 am tarafından impassive» Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz?Perş. Mayıs 28, 2009 10:41 pm tarafından kayısı_cicegi » F.WILHELM NIETZSCHEPerş. Mayıs 28, 2009 10:34 pm tarafından kayısı_cicegi » Şehre HasretCuma Mayıs 22, 2009 8:45 am tarafından astakoz |
Istatistikler | Toplam 300 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: PeRiLiCe
Kullanıcılarımız toplam 15216 mesaj attılar bunda 4017 konu
|
Anket | | Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz? | Karşıdaki insanın aklını okumak | | 36% | [ 5 ] | Görünmez olmak | | 0% | [ 0 ] | Zaman içinde yolculuk etmek | | 7% | [ 1 ] | Geleceği görmek | | 0% | [ 0 ] | İnsanları iyileştirmek | | 21% | [ 3 ] | Zamanı durdurmak | | 7% | [ 1 ] | Uçmak | | 14% | [ 2 ] | Ölümsüz olmak | | 7% | [ 1 ] | Diğer | | 7% | [ 1 ] |
| Toplam Oylar : 14 |
|
|
| Mehmet Coşkundeniz'den | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:49 pm | |
| ÖYLE SEVİYORUM Kİ...
Karşımdasın.Elimi uzatsam dokunabiliyorum sana.Ne büyük mutluluk bu...Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok.Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda.Bütün çiçekler sen,bütün yıldızlar sen...Bir sanat eserisin,bakmaya doyamadığım.Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım.Yüzünde kuşlar,gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözlerimi açıyorum sen,kapıyorum sen...Hiç bitmeyen serüven...Günümün en keyifli anı,uykumun en tatlı rüyası...Seni soluyorum,havadasın.Seni kokluyorum,doğadasın.Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sosuz bahar.Seni yaşıyorum,canımdasın.Canımsın...Sarılsam sana bin yıl geçse,bir an bile ayrılmasak... Ten tene,yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak...Ağaç ağaç gezip,yeşersek,açsak. Yere düşsek,kalksak...Seni bilsem,bir tek seni...Seni görsem,bir tek seni...Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki... Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim,veremem.Sensiz geçecekse geçmesin zaman,istemem. Seninle yeniden doğdum,yeniden doğuşun kanıtıyım ben.Senden önce geçen zamanı,sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim,kimmişim bilememişim.Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile.O yol yüründü ve bitti,artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde.Yorgunluk nedir bilmeyeceğim,hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzuz,aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki... Ah ,sesiz kalmıyormuyum bazen,yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları.Ardında seni bulurum sanıyorum.Ne ayrı koyduysa bizi,zaman ya da yollar,bir kalemde silesim geliyor.Sana dokunmamı engelleyen ne varsa,bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum.İsyanın taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum.Ve kavuşmak...Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor,ıslanıyorum.Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki... Sen ol,hep ol,benimle ol,bende ol...Sendeyim ben,yüreğimi koydum yüreğinin üzerine.Aşk bu,başka isim arama.Hem de en koyu ,en deli,en tutkulu...Öğreneceğim çok şey var sana dair.Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... SENİ ÖYLE ÇOK SEVİYORUM Kİ....
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:49 pm | |
| Ayrılığın ilanı...
Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de. Senin kadar endişeli...
Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana Ama inandıramadım seni. Sen, sorgularken beni kafanda Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, Oysa sen hep susmanın koynunda.
Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku, Teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış ak kaşık değildim Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza. O dünya ki bazen minicik bir odada Bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi... Zaten varsın diye her şey güzeldi ama Sen buna inanmadın. Ah bu sorular...
Yaşamak varken sevdayı delice, Niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin. Ben, seninleyim dedikçe Sen, hayır dedin. Zaten az konuşan sen Olumsuz ne kadar sözcük varsa Bulup çıkardın ortaya. Bense hiç bir şey diyemedim.
Ne kadar zarar vermişim sana meğer. Nasıl değiştirmişim seni. Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte. Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi.
Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz. Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan.
Biliyor musun bir tanem! Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Her zaman yokluğunu taşırım.
Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim. Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını. Ne yazık ki, kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:49 pm | |
| BİR GİDİŞİN ÖYKÜSÜ
Git.Yüzüme öyle bakma git.Hiç durma,bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orada,git. Hiç bir şey açıklamak zorunda değilsin.Giderken söyleyecek şey bulamaz insanlar.Sen bahanelerin arkasına sığınanlardan olma,git. (Oysa daha doyamadım sana...Kokunu yeterince çekmedim içime...Yapacağımız ne çok şey... Neler planlamıştık...Şimdi ne yapacağım ben?Nasıl duracağım ayakta?''Kal'' dersem kalırmısın yar? Nasıl istiyorum yalan bile olsa''Bu gidiş sadece zorunluluktan,bekle beni döneceğim''demeni...) Her aşk biter,sen de git.Hem zaten biteceği daha baştan bellibir aşktı bizimkisi.Sen gitmesen belli ki bir gün ben gidecekim.Herkes kendi tercihini yaşar ve sen tercihini yaptın.Rahat ol,git. Aklın kalmasın burada.Dramatik vedaların kahramanları olmayalım,git. (Benim aklım sende kalacak.Sadece aklım değil yüreğimde...Bitmezdi bizim aşkımız. Asla terk etmezdim seni.Benliğimi,varlığımı,hayatımı adamıştım ben bu aşka.Beni tercih etmeni isterdim,benimle yaşamanı isterdim.Şimdi kimi ya da neyi seçtiğinin ne önemi var artık? Ağlayacağım ardından,kahretsin ağlayacağım...) İstersen dost olabiliriz,haberleşiriz birbirimizle.Mutlu olmanı isterim.Sen mutluluğu hak eden bir insansın.Elbette ben de mutlu olacağım merak etme,git.Hayatımıza başkaları girecek ve biz belki de birlikte yaşadıklarımızı bir süre sonra hatırlamayacağız bile,git.Hangi yara kabuk bağlamamış ki bugüne kadar?Hangi ateş sönmemiş ki?Yapman gerekeni yap,git. (Sensiz mutlu olabilirmiyim ben yar?Unutabilirmiyim bu kadar kolay?Yaşadığımız onca şeyi silebilirmiyim?Mümkün değil,seni içimden çıkartıp atmam mümkün değil.Biliyorum,hiçbir ilaç iyileştirmeyecek senin açtığın yarayı.Senin yaktığın sevda ateşi hiçbir zaman sönmeyecek. Senin mutlu olmanı istediğim de yalan.Mutlu olma yar,benim gibi sende mutlu olma.Belki o zaman,yeniden dönersin bana...) Haydi zaman geçiyor artık,git.Hem neden suratın asık?Sevinmelisin gittiğine.Aslında sana teşekkür etmeliyim.Beni bu aşkın yükünü taşımaktan kurtardığın için.Rahatladım biliyormusun?Bende kalan birkaç parça eşyanı gönderirim ardından.Fırsat buldukça ararım seni,haydi git. (Gitme benim güzel sevdalım,gitme.Beni bu aptal dünyada bir başıma bırakıp gitme.Gidip de yüreğimi öldürme.İçim acıyor,kalbim sıkışıyor.Ben asıl sensizliğin yükünü taşıyamam gitme.Ne olur,gitme...)
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:50 pm | |
| Sen git... Aşk bana kalsın
Her gidişine ayrı anlam yüklüyorum, yapma allah aşkına! Ya hep kal benimle yada söz etme gidişlerden, yada silinsin isminde cismin de... Oynama benimle, dengemi bozuyorsun. Aşkı yaşayacak yürek bırakmıyorsun insanda, böyle değildin sen... Bittiyse heyecanın bileyim ben de. 'seni çok seviyrum' diye başlayan ve 'Ama..' ile devam eden cümleleri duymakan bıktım. Seviyorsan seviyorsundur, aması olmaz bu işin. Üstelik bir cümlede 'Ama' varsa bir önceki yargının hiç bir hükmü yoktur. 'Seni çok seviyorum ;ama, birlikte olmamız imkansız ... İmkansız diyebiliyorsan eğer sevmiyorsun demektir. Bahanelerin arkasına sığınma. İnsanların hayatına sorgusuz sualsiz girip, darmadağın eden, sonra da hiçbir şey söylemeden gitmeye çalışanlardan nefret ediyorum. Böylemisin sen de? Gerçekten gitmek mi istiyorsun? Yürekli ol biraz, hadi konuş. Söylemek istediğin ne varsa. İki çift sözü haketmedimi bu aşk? Yaşanılan bunca şeye hiç mi saygın yok? Ah ben, niye yanılıyorum hep? Niye tam "işte bu" dediklerim sömürüyor aşkımı? Biraz daha mı katı olmalıyım? Biraz daha mı kapalı tutmalıyım kapılarımı? Bazen bu dünyadan olmadığımı düşünüyorum. Bu devrin insanı değilim ben. Oyun çeviremiyorum,hesap yapamıyorum. Ban ait olmayan kişilere bürünüp bir plan dahilinde hareket edemiyorum. İnsanız biliyorum, hepimizin zaafları var, ve hepimiz egolarımıza boyun eğebiliyoruz. İyide hep beni mi bulacak bunlar? Hiçbir kaygıya yer vermeden, hiç bir hesabı düşünmeden açsaydın bana yüreğini işte o zaman görürdün bir aşkın nasıl efsaneye dönüşe bileceğini. Sen gözlerini kapıyorsun, sen varsın, başka hiç kimseye bakmıyorsun. Her şey senin çevrende şekillenmeli, ve herşey sana göre düzenlenmeli. Beceremiyorum, kusura bakma . Aşk, tam teslimiyet ister, Kendini aşkın kollarına ya bırakırsın ya da bırakmazsın. "Bir yanım dışarda kalsın" dediğin noktada aşkı boğarsın. Yok edersin o güzelim duyguyu. Bu yüzden hep cesurların işidir aşk. Kaşışları, yalanları, aptalca oyunları kabul etmez. Aşk; saf, duru insanları sever. Kafasında binbir tilki dönenler aşkı yaşayamaz. Arınmalısın. En saf, en duru halinle dönmelisinki yaşaya bilesin aşkı. Kısacası sevgilim, sana göre değil bu iş.. SENİN YOLUN AÇIK OLSUN, BIRAK AŞK BANA KALSIN.....
Mehmet COŞKUNDENİZ | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:50 pm | |
| SADECE BANA GEL
Bana gel,sadece bana...Yıllardır içinde sakladığın ve haykırmak için biriktirdiğin sevda sözlerinle gel. Ya da konuşma.Tek bir söz bile söyleme,suskunluğunla gel.Utangaçlığın güçsüzlüğün,üzerini yalanlarla örttüğün hatalarınla. Sana kendini anlatman için hiç fırsat vermeyen insanları bırak bir kenara.Onlar hep zamanını çaldı senin Sen aşkını saklarken hoyrat ellerden,onlar her seferinde bir çentik açıp yüreğine,büyüttüler yaranı,kanattılar. Sen paylaşmak adına içindeki mavilikleri sunarken onlara,yıldızsız gecelerin karanlığına çektiler seni. Kimliğini çaldılar. Uyuyamadığın bütün uykuları,üşüdüğün kış sabahlarını,iç sıkıntısıyla geçirdiğin bütün akşamları, seni yatağından sıçratan kabuslarını topla öyle gel.Arzuladığın;ama,ertelediğin ne varsa hepsini alıp gel. Ben koşulsuzca sevmeye hazırım seni.Sorgulamadan,yargılamadan,değiştirmeye çalışmadan sevmeye hazırım.Hayatı seninle yeniden keşfetmeye,seninle yaşanacak sevdanın isimsiz bir neferi olmaya hazırım. Gel ve sarıl bana.Bu sahte hayatların ortasında inandığım tek gerçek sen ol.Suç ortağım ol,aşık olmak suçunu birlikte işleyelim.Bekleyişle tüketme beni.Gel ve sarıl,son bulsun kalabalığın ortasında asırlardır süren korkunç yanlızlığım. Vazgeçilmezim olmak için gel.Seni kaybetmekten öyle korkayım ki düşüncesi bile titretsin yüreğimi. Sen olmadan yaşanmayacağını bileyim,sen olmadan geçecek bir gün bile yaralasın acıtsın kalbimi. Bekleme artık gel.Başkalarının asla göremediği,bir tek benimle konuşan içindeki o deli çocuğu ortaya çıkarmak için gel.Korunmaya muhtaç bir çocuk o,biliyorum.Korkma,kimsenin onu incitmesine izin vermem. Güven bana.Birine güvenmenin insanda yaratacağı o müthiş huzuru duyarak gel. Gel ve ağla.Bunca yıl çektiğin acılardan bir çırpıda sıyrılmak için sarıl boynuma ve ağla.Gözyaşlarınla birlikte akıp gitsin hepsi.Seninle ağlarım ben de.Ben de sıyrılırım,yüreğimi sömüren kimliksiz sevdalardan. Bir tek sana kalırım kendim olarak.Bir tek sana hiçbir şey beklemeden sunabilirim benliğimi. Sadece bana gel yar...Yıllardır ışık girmemiş karanlık odalarımı aydınlatmak için sadece bana gel. Ben sevmeye hazırım seni...Sonsuza dek sevmeye...
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:50 pm | |
| Seni seviyorum, çünkü her sabah kalktığımda bir günü daha seninle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşatıyorsun bana. Ben güne seninle başlıyorum ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum.
Seni seviyorum, çünkü gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan en parlak renksin sen. Herşey senin rengini taşıyor ve benim için ancak o zaman anlamlı oluyor.
Seni seviyorum, çünkü soğuk günlerde içimi ısıtan meltemsin. Sıcak günlerde ise ferahlık veren kuzey rüzgarı. İliklerime işleyerek esiyorsun.
Seni seviyorum, çünkü herşeyde sen varsın. Nasıl olmayacaksın ki? Sanki sen doğduğumdan beri içimdeydin. Yüreğimin en derin köşesindeydin. Sanki ortaya çıkmak için beni bekliyordun. Ve ben orada olduğunu fark edince hakettiğin yere çıkardım seni.
Seni seviyorum, çünkü hep benimlesin. Seni görmem için yüzüme bakmam gerekmiyor. Gözümü kapatsam ordasın. Gördüğüm her yüz aslında sensin.
Seni seviyorum, çünkü gözlerinin içindeki binlerce yıldız, gecenin karanlığını delip geçiyor. Sen bana bakarken ben kendimi yıldızlara bakıyor gibi hissediyorum. O yıldızların parlaklığında kaybediyorum kendimi. Gözlerim kamaşıyor ama şikayetçi değilim aydınlığından. Güneş doğmasa, yıldızlar kaybolmasa diyorum, ama biliyorum ki güneşim de sen olacaksın gecenin sonunda. Bu kez daha parlak, daha aydınlık çıkacaksın karşıma.
Seni seviyorum, çünkü saçların ellerimin arasında kayıp giderken , dünyadaki cenneti bulmuş gibi hissediyorum kendimi. Cennetin sahibi sensin ve biliyorum ki sadece izin verdiklerin girebilir o cennete. Ben o cennette kalmaya kararlıyım.
Seni seviyorum, çünkü her gülümseyişin içime yeniden yaşama sevinci dolduruyor. Her gülümseyişin, karamsarlığı yıkıyor, umutsuzluğu parçalıyor. Bir çiçek bahçesine çeviriyor çorak dünyayı. Çiçek dedim ya, bir çiçek adı verseydim sana papatya olurdun. Açışıyla dünyaya, insanlara baharın geldiğini müjdeleyen papatya. İddiasız ama güzel. Güzel ama kibirsiz.
Seni seviyorum, çünkü seni sevmeyi, sana dokunmayı, seni dinlemeyi, sana bakmayı, seni koklamayı, seninle paylaşmayı seviyorum. Seninle birlikte insana dair ne varsa onları da seviyorum. Seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken ne kadar çaresiz olduğumu da görüyorum. Her sözcükten sonra durup tekrar tekrar düşünüyorum, seni yeterince anlatabildim mi diye.
Biliyorum ki yetmeyecek, bu kadar sözcükten sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım. Sözcüklerin bittiği yerde gözlerime bak. Onlar bu sevgiyi çok daha iyi anlatacaktır sana...
Mehmet ÇOŞKUNDENİZ | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:51 pm | |
| - En Yakın Arkadaşım Hüzün -
Apansız gidişlerin, çaresiz iç çekişlerin ve solup gitmiş gülüşlerin ortasında, yarım, kırık ve efkârlıyım şimdi. Aşka dair umutlarımı ve yarınlarımı kaybetmek üzereyim. Seni yok bilmek kadar ağır bir ceza olabilir mi? Yokluğunu kabullenmek kadar kahredici bir gerçek olabilir mi? Ne ağlamak kandırıyor beni artık, ne haykırmak isyanımı. Sessizliğin ortasında öylece duruyorum. Bazen seni silmek istiyorum hayatımdan. Silip çıkarmak, yaşanan ne varsa hepsinin üzerini çizmek. Bir daha hiç hatırlamamak. Hatırlanacak hiçbir şey bırakmamak... Sonra bunun kendi tarihime ihanet olacağını düşünüyorum. Meğer hayatın tüm güzelliklerini seninle keşfetmişim ben. Hayatımın en mutlu anlarını seninle yaşamışım. Şimdi tüm bunları silersem, yok edersem yaşanmış ne kalır geriye? İşte bu yüzden onu da yapamıyorum. KISACASI SEVGİLİM SÜRÜNÜP GİDİYORUM. İflah olmayacak bir aşktı aslında, başından belliydi. Sen hep kaçmaya hazırdın, benim kadar bağlanmamıştın bu aşka. 'Korkuyorum ' diyordun hem kendini, hem beni kandırıyordun. Oysa sen benden ya da aşktan değil, kendinden korkuyordun. Bir aşkı ayakta tutabilmek, yaşatabilmek cesareti yoktu sende. Yarınlarda yaşanmaz aşk, bugünün kıymetini bilmiyorsan yok hükmündedir aşkın. Sen yarına bakarken, ' Ne olacağız biz? ' diye sorarken kaçırdın bugünü. Kaygılarla kuşkularla yaşadın. Seni sevmekten başka hiçbir şeyi düşünmeyen ben, bu kaygıların ortasında çaresiz kaldım. Bekledim bitsin, bekledim geçsin ama nafile... Aşk bitti, ömür geçti ama kaygıların tükenmedi. YOK, AĞLAMIYORUM ARTIK. AĞLANACAK ZAMANLARI BİTİRDİM ÇOKTAN. Kızgında değilim sana kırgınım o kadar. Senin beni kırmana alışmış olmalıydım oysa. Demek, alışamamışım. Demek, hala kırabiliyorsun beni. Aslında bu, seni hala sevdiğimi gösteriyor, ama sen bir itiraf olarak algılama bunu. ' Bak ne haldeyim 'demek için söylenmedi bu sözler. Kendi kendime dert yanıyorum, yakınma hakkımı kullanıyorum belki, hepsi o kadar. Yüreğimdeki yaranın hiç olmazsa kanaması dursun diye yazıp çiziyorum işte böyle. Kendimi avutuyorum, kelimeler parmaklarımın ucundan döküldükçe sanki içimden de sökülüp atılacakmış gibi geliyor Gitmeliyim artık. Günlük hüzün randevusu geldi çattı. Bekletmemeliyim. Bu ara en yakın arkadaşım hüzün. Onu da kaybetmek istemem.
MEHMET COŞKUNDENİZ | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:51 pm | |
| Özledim seni
Çocuk gibiyim bu günlerde...Her şeyden alınıyorum. Biri,azıcık içime dokunan bir söz söylese ağlayacak gibi oluyorum.Sanki sonu olmayan kapkaranlık bir yoldayım da çıkış arıyorum.Gülüşlerim bir türlü yansımıyor dudaklarıma.Hep yarım,hep eksik günler yaşıyorum. Yüreğim ağır geliyor bana.Hayata karşı bir yenilmişlik,bir boş vermişlik içindeyim.Oysa kent uzun zaman sonra güneşe açtı kucağını.Bense nereye gitsem gri bulutları sürüklüyorum peşimden.Güneş bir benim içime doğmuyor nedense... Gece yarılarında sıçrayarak uyanıyorum nicedir. Nicedir huzurla uyumanın ne demek olduğunu unuttum. Yeni güne dayanılmaz kalp ağrılarıyla başlıyorum.Tatsız tutsuz bir hayat işte... Bu salak,bu saçma,bu delice mutsuzluktan kurtulmak istiyorum;ama,mümkün olmuyor.Nereye baksam seni görüyorken nasıl yapacağım bunu?Bunca zaman sonra gidişinin beni böylesine teslim alacağını bilseydim "Git" der miydim sana? Gidişinin ardından her giden gibi bende bir iz bırakacağını ve sonra yok olacağını düşünüyordum. Olmadı...Ben yüreğimden ve beynimden çıkardığımı sanırken seni,sen saklanmışsın bir yerlere...Meğer hiç çıkmamışsın benden...Meğer çoğalmışsın,kök salmışsın. Şimdi yeniden çiçek açıyorsun ve yayılıyorsun bütün bedenime... Seni yok sayarken yaşamak daha kolaydı.Kalbimin önüne bir duvar örmüştüm.Aslında ben değil de sen örmüşsün o duvarı bilmeden...Acı,özlem,hüzün gibi duygular giremiyordu yüreğime.Kendimce rahattım.Bir yol tutturmuş gidiyordum öylesine ve beklentisiz. "Olmazdı" diyordum, "İmkansız bir aşktı" diyordum, avutuyordum kendimi. Şimdi seninle yaşadığım ne varsa resmi geçide çıkmış tören kıtaları gibi önümden geçiyor.Bu kent,bu sokaklar, köşedeki park,sahildeki dondurmacı,meydandaki simitçi, küçük masaları olan meyhane,hepsi sanki "O burada" dermişçesine birer birer dikiliyor önüme.Söyler misin, bütün bunları yaşarken nasıl silebilirim seni?Nasıl olmadığını varsayabilirim? Özledim seni yar...Özleminle baş edemiyorum artık. "Gel" desem gelir misin?Kollarını açarak koşar mısın bana?Bu sevdayı benimle ötelere taşır mısın? Beni sensizlikten kurtarır mısın?
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:52 pm | |
| ELLERİM BURADA
Sen yoktun geceyi bin yıldıza bölerdim Uykuyu kendime haram ederdim . Yorgun sabahlara güneşsiz yarınlara uyanırdı her gün yüreğim . Kime sorsam bilmezdi seni . Öfkem onlara değil kendimeydi. Ağlamaksa , içe akıtılan gözyaşı, kimse görmezdi. Her yağmur yağışında bu kente , damla damla düşerdi özlem . Yokluğun beni boğardı. Öyle zordu ki dayanmak , sensiz geçen her dakika yüreğime çözülmeyecek bir düğüm atardı. Sıkılırdım bunalırdım da isyan bile edemezdim , sesim çıkmazdı. Beni umursar mıydın , böylesine acı çekmemi anlar mıydın bilmiyorum Yoktun çünkü , olsaydın ben böylesine acı çekmezdim ki …. Olsaydın , özlemek denen şeyin bu kadar zor olduğunu bilmezdim ki …. Ah sevgilim neden yanımda değilsin ki….. Sahi nasıl gitmiştin sen ? Niye gitmiştin ? Yıldızlara yazdığımız sevdamız bitmiş miydi ? Maviye yüklediğimiz aşk tükenmiş miydi ? Kimdi seni çağıran yanına ? Bir bulsam cevaplarını bu soruların …. Çaresizlik diye bir şey varmış hayatta ve ben bunu yeni öğreniyorum. Bazen kendimle savaşıyorum , seni sevmekten kurtulmalıyım diye . Öylesine karmaşık bir denklem ki bu … Seni sevmekten kurtulamazsam , benliğimi yitireceğim . Ben ben olmaktan çıkacağım biliyorum . Kurtulmayı başarırsam bu kez yüreğimdeki boşluğu nasıl dolduracağım peki ? Sensizliği yaşamaya alışmaktan da korkuyorum . Sensiz olmaya alıştıktan sonra , bir gün çıkıp gelsen ,seninle yeniden birlikte olmayı beceremem diye korkuyorum . Bir çözümü olmalı bu işin . Var biliyorum ; ama , ben bulamıyorum . Sevgilim gitmeseydin , en tutkulu aşkın , en koyu sevdanın , en güzel masalın kahramanı olacaktın . Ben seni sevecektim hiç bitmeyen bir aşkla . Hep sana bakacaktım , hiç yorulmadan . Hep sana dokunacaktım hiç bıkmadan . Ayaktayım ve yaşıyorum . Özleme , çaresizliğe , vefasızlığa ,ve tek başıma taşıdığım bu aşka rağmen yaşıyorum. Geleceğe dair umudumu yitirtmedim henüz . Şimdi her nerdeysen başını gökyüzüne çevir ve en parlak yıldıza bak … İşte oradayım ben , seni izliyorum . Hala yüreğindeysem , hala bana dair özlem varsa içinde ve hala aşkı yaşatıyorsan içinde….
Sevgilim orada durma bak ellerim burada ……..
Mehmet ÇOŞKUNDENİZ | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:52 pm | |
| AFFET BENİ
İhanet mi,Aşk mı? İçimden geçenleri bilseydin,severmiydin seni? Kırdığın kalbimin yerine koyabilirmisin,yeniden seni? İhanet senin için basit,unutulması kolay. Sevginin affedeceğini düşündüğün, ama benim için acıların en büyüğünden biri. İnsanın nasıl içinin acıdığını bilemezsin, kendinden,sevgisinden,gururundan nasıl vazgeçtiğini bilemezsin. Sanıyormusun başkalarının kollarından bana dönerken,yitip gidenin sadece zaman olduğunu? Dedim ya,sen bilemezsin,çünkü ben sana yaşatmadım hiç, ihanetin acısını,sevgi yokluğunu. Şimdi yıktığın değerler için,harcadığın biz için, kandırdığın herkes için. Özellikle İHANETİN için,tebrik ediyorum seni. Sen sana yakışanı yaptın,ben de bana yakışanı. Belki biraz utansaydın,yaptığından pişman olsaydın, kırılmazdı kalbim bu kadar. Sen, kendimi bağışlatırım diye düşünmeye devam et, ama ben ölsemde unutmam bu ihanetinin acısını. Şimdi sana soruyorum,sen ihaneti ve yalanı seçerken, nasıl beklersin benden aşkı. 'BEN SENİ SEVMEKTEN DEĞİL, AFFETMEKTEN YORULDUM'
(Mehmet Coşkundeniz) | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:52 pm | |
| Gittin... Ben, arkandan sadece baktım. Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki... "Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. Gidersen sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana. Konuşamadım...
Gittin... Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden. Ağlayamadım...
Gittin... Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek, tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı. Anlatamadım...
Gittin... Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten? Ürperdin yine biliyorum. Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu. Tutamadım.
Gittin... Bir yıkım gibiydi gidişin Sen adım adım uzaklaşırken benden Çöküp kaldı bedenim olduğu yere Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım. Kalkamadım...
Mehmet Coşkundeniz
| |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:53 pm | |
| SEVMEK
Yokluğunun dayanılmaz olduğunu bin kere söyledim sana , anlamıyorsun . Oyun mu oynuyorsun yoksa başka hesapların mı var , neden gelmiyorsun ? Bu mu dur aşk , sevgilim ?
Varlığınla sevgiliyi yokluğa mahkum etmek midir aşk ? Hesapların mı var yoksa , neyin peşindesin söylesene bana ? Bunca yıldan sonra , yaşanan tüm aşkların bıraktığı tortuyu sildiğini sanıyordum . Öyleyse niye bu kadar ağır yüreğim , niye taşıyamıyorum ? Her gidenin yaptığı gibi sen de sana ait bir yara mı bırakacaksın yüreğimde ? Ben aşkı mutlu kılmanın yollarını arıyorum.
Ama sen … Uzak kaldıkça bana yavaş yavaş yok oluyorum , bitiyorum görmüyor musun ?
Bazen “Çek git “ diyorum kendime , “Senin kadar sevmiyor işte , anla “ Ama değil seviyorsun , gözlerin anlatıyor bunu. Sesin titriyor beni gördüğünde , ellerin terliyor . paylaştığımız her şeyi sen de benim kadar güçlü duyumsuyorsun . Peki ne tutuyor seni söylesene ? Bu aşkın büyüsüne kaptırmak için kendini ne bekliyorsun ?
Aşkta akışa bırakmalı insan kendini. her şeyi kontrol etmek yaşanmaz kılar aşkı. Her duygunu kontrol altında tutabilirsin ama aşkı değil. Aşk olmuyor o zaman işte , yaşadığın başka şeye dönüşüyor. Adına ne dersen de ,ama, aşkla en ufak benzer yanı yoktur o duygunun.
Öldürme aşkı sevgilim , ben gelecekten söz etmiyorum sana “BUGÜN “ diyorum , yarın , öbür gün olacaklarla bağlamıyorum aşkımı. Ya dorukta yaşamalısın aşkı , ya hiç bulaşmamalısın . Şimdi bir kez daha dinle yüreğinin sesini ve söyle bana , aşk bu kadar yakınındayken , bu kadar içindeyken neden itiyorsun onu ? Kendini inandır önce , sonra çık yola . Coşkuyu da , mutluluğu da aşkta bulacaksın Bir de bana bak yüzüme …. Ölümden öte sevmenin ne demek olduğunu anlayacaksın..
Mehmet COŞKUNDENİZ | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:53 pm | |
| Bizim Aşkımız
Kurak sevdalara uzak olsun bizim aşkımız ne dersin?Bizimle filizlenen ve hiç solmayan bir fidan olsun.Ne kadar beslersek o kadar büyüsün bizimle. İhanet tuzağına hiç düşmesin bizim aşkımız.Aldatmanın adının bile anılmadığı bir cumhuriyete dönüşsün.Bütün günahlardan bağımsız,bütün yasaklardan arınmış olsun. Birbirimize sunuluşumuz süzüp alsın geçmişteki yorgunluğumuzu. Yorulacaksak,kendi sevmelerimizden yorulalım. Bizi bizden ayıran ne varsa hepsini bir kenara atalım,unutalım dünü de yarını da,sadece bugünü yaşayalım. Yaşama muzipçe göz kırpıp,hüznü soytarılığımızla boğalım.Bacak kadar çocuk olalım,boyumuzu aşsın sevmelerimiz. Tenimizin ateşi ikimizide yaksın... Sadece bizi anlatsın sessiz kelimelerimiz.Kimse anlamasada olur,biz anlayalım. Anlatacak çok şey var biliyorum,durmadan konuşalım,Ya da...Susuşlarımızın sesi olsun aşkımız... Gez gez bitmez şehirler gibi büyüsün içimizdeki coğrafya. Her şehre ayrı bir türkü yakalım.Bir türküden diğerine atlayalım.Bitmeyecek şarkıların,uslanmaz bestecileri olalım. Geçitsiz yollardangeçip,utanmadan bir de köprü kuralım düşman köylere.Talan edip tüm sabahçı kahvelerini,tanrıya bağışlayalım aşkımızın adağını. Yolculuğumuza ortak alacaksak,sevdalılardan seçelim. Her sevda bizim aşkımızın tanığı olsun.Törelere inat tel tel çözelim sevdaya savaş açan düğümleri. Korktuğumuz zaman dönüşsüz gitmelerden,daha bir fena sarılalım boynumuza. Korku içimizi kemirsin;ama,yine de korkuya teslim olmayacağımızı ilan edelim dosta düşmana. Mevsimler değişsin,bir tufan kasıp kavursun ortalığı.Hiçbir rüzgarın,her daim hasrete inat yaşadığımız, kavuşmamızı ayıramayacağını görsün herkes. Geceye adlar bulalım.Beğenmezsek değiştirip yenilerini koyalım.Her gece bizim olsun,her gece başka rüyada,yeni iklimlerin serüvenci ruhu olalım. yenilmeyiz korkma,en büyük arenalarda en vahşi arslanlara karşı yüreğimizle savaşalım.Kan görmek için toplanan sevda fakirleri,aşkımızın cesaretiyle hayrete düşüp avuçları patlayıncaya kadar alkışlasınlar bizi. Birlikte ne üretirsek onu paylaşırız,unutma.Durma o zaman,benimle üretmek için çık yola.Seni yarı yolda bırakırsam namerdim.Sevdamız yüzyıllara destan olsun. Ne dersin?
(Mehmet Coşkundeniz) | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:53 pm | |
| yalanlar söyle bana..
Epey olmuş, not etmişim bir yana... Yıllar önceden kalma bir konuşma. Ne kaldıysa aklımda yazmışım.
Diyor ki notlarım: Aslında bir "yalan" avutacaktı onu. Gerçek umurunda değildi. Kalbinin beklediği tek şey biraz avutulmaktı işte. Sevdiği, onu sevmiyorsa bile seviyorum desin istiyordu. Adam belli ki hiçbir zaman istediği gibi sevmeyecekti onu. Ansızın çalmayacaktı kapısı mesela. Bir sabah çalıştığı masaya bir buket çiçek bırakılmayacaktı. "Bu şarkıyı anımsıyor musun?" diye sormayacaktı telefonun diğer ucundan. Birlikte bir yemek pişirilmeyecekti asla ve domatesler doğranırken haberlere birlikte kederlenilmeyecekti. Şefkatle okşanmayacaktı ateşlenmiş alınlar. Aşk için ertelenmeyecekti hiçbir iş...
Ve... Terk edilmeyecekti hiçbir "alışkanlık"... Sıradışı olmayacaktı bu ilişki. Bütün bunları biliyordu ama birisi ona tersini söylesin istiyordu. Biri ona "özel" olduğunu, her şeyin düzeleceğini, bütün bunların geçici olduğunu söylesin istiyordu.
Sevilmemekten eskimiş kalbi bir yalanla tadilata girsin istiyordu. Razıydı, yeter ki biri kandırsaydı onu. İyi bir şey söylesin birileri, desin ki mesela "Aslında seviyor seni. Ama gösteremiyor sevgisini. Belli edemiyor işte. Öğrenmemiş nasıl sevilir bir insan? Hepsi böyle biliyorsun. Ama ben anladım, çok seviyor seni. Sen görmedin dün, arkan dönüktü ama öyle güzel baktı ki sana... Suskunluğu içine kapanıklığından, sevgisizliğinden değil inan bana."
Böyle desin istiyor birileri.
Kandırıyorum onu.
Duymak istediklerini söylüyorum.
Bir parça teselli bulsa da, o aslında sevdiğinin yalanlarını istiyor...
Eski notlarımı okurken bunu bir yana ayırıyorum. Düşünüyorum da, gittikçe büyüyor kandırılma isteğimiz galiba...
Gerçek olduğundan daha ağır geliyor çünkü artık. Daha dayanılmaz, daha kaldırılmaz oldu... İç karartan, umutsuzluğa alıştıran, bezdiren, hani olmasa daha iyi olur bir hale geldi. İşte bu yüzden artik kimin umurundaki gerçek?
Kimin umurunda yani dayanılmaz sesli bir adamın bir ses yarışmasında ön sıralara çıkması? Kimin umurunda, ciğeri var mı yok mu bilinmez insanların köşe başlarında yol tutması? Kimin umurunda gözümüze baka baka var olanı yok diye gösterenler? Kimin umurunda her akşam yok olanı varmış gibi anlatanlar?
Geçtiğimiz günlerde Pakize Suda "Genç kızlar kandırılmak istiyor" diye yazdı. Nicedir aklımdaydı aşk ve yalan yazmak. Tam da üstüne geldi Pako'nun yazısı.
Üstelik sadece genç kızlar değil kandırılmak isteyenler...
Sıraya girdik hepimiz... "Dertli gönlümüze bir yalan daha söyleyiniz, ömrümüz mutlulukla nihayet bulsun" diye beklemekteyiz.
Bal gibi fakındayız oysa. Yazının başında anlatılan sevdalı gibi... Olmayacak bir iş ama birisi "olur" desin diye bekliyoruz... Bir yalanla avunacak kalbimiz... Hepsi bu!
Mehmet Çoşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:54 pm | |
| Seninle Olacağım
Ağladığın yerde olacağım ben;başını göğsüme yaslaman için. ''Ağlama'' demeyeceğim sana susturmayacağım. Akacak gözyaşların içindeki acıyla birlikte.Geçmişte seni yaralayan ne varsa, hepsi bir bir çıkacak yüreğinden.Gözyaşların temizleyecek,yarım aşklardan kalan tortuları. Yüreğindeki yaraları iyileştirecek,hıçkıra hıçkıra ağlarken sen,sadece dokunacağım sana, saçlarını okşayıp daha da fazla ağlamanı sağlayacağım.Bir daha ağlamaman için..... Güldüğün yerde olacağım ben. Gülümsemeyle birlikte yüzüne yayılan aydınlığa tanık olmak için. Seninle birlikte gülmek için.Kahkahalarının odanın duvarlarını çınlattığı anda,''Yetmez'' diyeceğim san,''Daha fazla gül,daha fazla çınlat duvarları...''Gülüşünün içinde yarattığı çoşkuyu duyumsamak istiyorum.Seni nasıl güzelleştirdiğini görmek istiyorum. Özlediğim yerde olacağım ben. Özlemini dindirmek için.Bana dolu dolu sarılman için. Özlüyorsan aşıksındır,bu ne güzel bir gerçek.Ben yanımdayken bile özlüyorum seni.''Olur mu öyle şey?''deme oluyor işte.Aşkı bu kadar derin hissederken,özlememek mümkün değil.Doyamıyorum sana anlıyormusun? Benim özlediğim kadar sen de beni özle istiyorum. Her neredeysen orada olacağım ben.Sensiz olmak istemiyorum çünkü. Bir tek günümü bile sensiz geçirmek istemiyorum. Hep benimle olmalısın,ne yaşayacaksan hep benimle yaşamalısın.Biz bu yola birlikte çıktıysak eğer,sonuna kadar da birlikte yürümeliyiz.El ele ve yürek yüreğe...Bizi birbirimize bağlayan şey,aşk.Aşkı her şeyiyile yaşamalıyız.Birlikte yaşamalıyız.Görerek,dokunarak yaşamalıyız. Aşkın bize sunduğu her nimetten sonuna kadar yararlanmalıyız. Şimdi diyorum ki sana,bir hayatı paylaşmak,bir aşka ortak olmak istiyorsan,çağır beni yanına. Hiç çekinme,çağır.Kaygılarından sıyrıl,aşkın klasik oyunlarından vazgeç. Bize göre değil bunlar. Utanma duygularından,isteklerinden.De ki;''Aşığım...'' De ki ''istiyorum...''Seninim ben,sonsuza kadar senin...Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:56 pm | |
| Ben hep Yanındayım
Sana sandığından daha yakınım ben,bakma böyle uzak kalışımıza.İmkansız değil aşkımız,yeter ki yüreğinin bir köşesinde,her zaman yer ver bana.Seni,aşkalrın bir çiklet gibi çiğnenip şekeri bittikten sonra atıldığı dünyada,mucizelerden umudumu kesmişken buldum ben.Şimdi nasıl kaybederim,nasıl vazgeçerim bu aşktan? Bana ihtiyacın olduğunda,uzun uzun gözlerinin içine bakışımı hatırla.O gözlerde maviyi gördüm hep. Uçsuz bucaksız,bana her zaman en doyumsuz sevda öyküsünü hatırlatan maviyi.Gözlerine bakarken sana dokunmanın bende yarattığı etkiyi biliyormusun?Dünyayı unutuyorum,başka bir ben oluyorum. Sadece o anın içinde kayboluyorum,sonraya dair her şey anlamını yitiriyor.Varsın olmasın yarın,ne çıkar? Öylece kalmak istiyorum sonsuza dek. Ya da sana dokunuşlarımın...Ah,ne büyük mutluluktur o.Dokunuyorsam sana yanı başımdasındır,bunu düşünmek bile öyle güzel ki... Teninin ateşi yakmalı beni.Her dokunuş bir ayine dönüşmeli.Yüreğimden kuşlar havalanmalı,mideme sancılar girmeli, büyük ve bitmeyecek bir tutkunun esiri olmalıyım. Sana,bende yarattığın o tarifsiz heyecanı anlatmakla zorlanıyorum.Susuşlarım bundandır belki de.Sözcükleri seçerken'' bu değil'' diyorum,''Bu sözcük yetmez aşkımı anlatmaya,tarif edemez içimdeki heyecanı...''Varsa soru işaretleri aklında,sil hepsini. Aşkı sorulara yüklemenin anlamı yok.Aşkım,her şeyden daha gerçek çünkü. Hayatı senin varlığınla yaşamak,senin de beni sevdiğini bilmek,bana tanrının verebileceğien büyük ödül.O ödüle sonsuza dek sahip çıkacağım. Çünkü böyle bir aşkı bir daha bulabilmemin kolay olmadığını biliyorum.Ben seninle var olmak,seni sevmeye devam etmek,yokluğunda bile seni yanımda bilmek istiyorum.Sevdam,seni de beni de bugünden çok ötelere taşıyacak. Olur da bir gün,bu aşkın ağır geldiğini düşünüp bir başka yola yolcu olmaya karar verirsen,bileceğim ki kendin için en iyi olanı seçtin.Sensiz olmak bana çok koyacak,üzüleceğim,delireceğim ama katlanacağım.Senli anılara sığınıp bakışlarını,dokunuşlarını hatırlayacağım.Öyle ya da böyle aşkım,ben hiç bir zaman sensiz olmayacağım...
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 3:58 pm | |
| Bekle beni
Bekle beni.Seni benden ayıran ne varsa,hepsini yok etmeye yemin ettim.Sözümü tutarım bilirsin. Şimdi senden uzağım diye kesme ümidini sakın.Bu aşk bizim yazgımız.Ne kadar zor olursa olsun,hangi engel çıkarsa çıksın,bu aşk yaşanacak mutlaka.Sakın''O gitti artık''diyenlere inanma.Bedenim yanında olmasa da yüreğim sende,ruhum sende.Kapa gözlerini ve düşün beni.Hisset yüreğimi. Elbet bitecek bu ayrılık günleri. Bekle beni.senden uzakta olmak kolay mı sanıyorsun?Kolay mı dayanmak buna?Hiç kimseye söylemeyediğim derdim,içimi öyle acıtıyor ki...Özlem besliyorum ha bire.Biliyormusun,seni özlemek bazen korkunç bir sancı oluyor.Bu sancıyla uyumak mümkün değil.Evin içinde volta atarak karşılıyorum sabahı.Aklımda sen, aklımda kavuşma anımız,o büyük an... Bekle beni.Yüreğimi elime alıp geleceğim kapına.Beni gülerek karşılayacaksın.Hani dedim ya,seni özlemek korkunç bir sancı diye,bir tek gülüşünü hatırladığımda zayıflıyor o sancı. beni,bir aşkın bir de gülüşün hayatta tutuyor.sen güldükçe,bu ayaz günlerin yerini bahar bahçe alıyor.Ah sevgilim kalbim sadece senin için atıyor. Bekle beni.''Gelmez''diyenlere inat,geleceğim mutlaka.Beni gören herkes şaşıracak,sen hariç.Çünkü bekliyor olacaksın beni.Çünkü inandın bana.Çünkü benim gibi seni de hiç bir şey vazgeçiremedi bu aşktan. Sahi,hatırlıyormusun ilk göz göze geldiğimiz anı?İkimizinde insanlara güvenimizinhiç olmadığı bir zamandı. Yaralanmış yüreklerimizi iyileştirecek ilaç gibi sarıldık birbirimize.Bilseydik bu kadar zor olacağını,yine yaşarmıydık bu aşkı?Yine böyle delice bir tutkuyla bağlanırmıydık birbirimize?Bence evet,söyleselerdi bize; ''Sizi,tahmin bile edemeyeceğiniz kadar zor günler bekliyor''deselerdi, yine de dinlemezdik. Aşk gelmişti kapımıza bir kez,reddetme şansımız yoktu.Aşkın reddedilmeyeceğini bilecek mkadar büyümüştük ikimizde. Bekle beni.İnan bana hiç kimseyi bu kadar çok istemedim.Evet,başka aşklar da yer buldu yüreğimde ama hiç biri senin gibi değildi.Gelip talan ettiler kalbimi,sonra dern yaralar açıp gittiler. Ben inandım sana.bunca zaman sonra ilk kez,kalbimde yara açmayacak birini bulduğuma inandım. Gitmedim ben,zorunlu bir ayrılıktı bizimkisi.Elbet bitecek. Ve bittiğinde sevgilim,beklediğine değecek.
Mehmet Coşkundeniz | |
| | | Didi Zirvedeki Mod
Mesaj Sayısı : 1139 Yaş : 56 Nerden : sizin köyden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: Mehmet Coşkundeniz'den Paz Kas. 02, 2008 10:15 pm | |
| Ben inandım sana.bunca zaman sonra ilk kez,kalbimde yara açmayacak birini bulduğuma inandım. Gitmedim ben,zorunlu bir ayrılıktı bizimkisi.
Ne acı,inandığınız dağlara kar yağması. | |
| | | | Mehmet Coşkundeniz'den | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |