En son konular | » ôîòî ìîäíû÷ ïPerş. Ağus. 04, 2011 3:48 am tarafından Misafir » When the first Whirlpool Duet album was released in December 2001Paz Tem. 31, 2011 2:13 am tarafından Misafir » TRAMADOL purchase fedexC.tesi Tem. 30, 2011 9:12 pm tarafından Misafir » cod delivery overnight clomidÇarş. Tem. 27, 2011 7:30 am tarafından Misafir » Evet en iyi avatar kimdeC.tesi Ara. 12, 2009 12:02 pm tarafından Misafir » Ruh haliPaz Haz. 07, 2009 8:55 pm tarafından .Climbed. » RADYO ACTİVE ETMEK İÇİN TIKLAYINIZPaz Haz. 07, 2009 8:42 pm tarafından .Climbed. » Şu an ne dinliyorsunuz?Cuma Haz. 05, 2009 10:47 pm tarafından PeRiLiCe » En sevdiğiniz bayan ve erkek isimleri nelerdir?Cuma Haz. 05, 2009 10:23 pm tarafından PeRiLiCe » hırs üzerine bir çözümlemeCuma Haz. 05, 2009 8:04 pm tarafından Didi» Aşkla Baş Edecek Gücün Yoksa Aşık Etmeee!Cuma Haz. 05, 2009 4:13 pm tarafından gizem_den » BİR AYRILIK GÜNÜNDEPerş. Haz. 04, 2009 10:30 pm tarafından SiMaRiK» Tamam Gidiyorum...!Çarş. Haz. 03, 2009 1:49 pm tarafından gizem_den » kabağın sahibi vardır elbetSalı Haz. 02, 2009 9:41 pm tarafından Didi» yalakalık üzerineSalı Haz. 02, 2009 9:21 pm tarafından Didi» Para Her Kapıyı Açar mı?Ptsi Haz. 01, 2009 8:54 pm tarafından BiLLuR» susuyorum...Paz Mayıs 31, 2009 11:08 pm tarafından SEPYA» komik şiir (tezatlık)Paz Mayıs 31, 2009 11:04 pm tarafından SEPYA» gizlice..Paz Mayıs 31, 2009 10:57 pm tarafından SEPYA» metrekareye düşen mermi...Paz Mayıs 31, 2009 10:51 pm tarafından SEPYA» 2009 Dünya GüzeLLik yarışması adayLarıC.tesi Mayıs 30, 2009 11:44 am tarafından SiMaRiK» Aşka Meylin NedendirC.tesi Mayıs 30, 2009 10:40 am tarafından impassive» Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz?Perş. Mayıs 28, 2009 10:41 pm tarafından kayısı_cicegi » F.WILHELM NIETZSCHEPerş. Mayıs 28, 2009 10:34 pm tarafından kayısı_cicegi » Şehre HasretCuma Mayıs 22, 2009 8:45 am tarafından astakoz |
Istatistikler | Toplam 300 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: PeRiLiCe
Kullanıcılarımız toplam 15216 mesaj attılar bunda 4017 konu
|
Anket | | Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz? | Karşıdaki insanın aklını okumak | | 36% | [ 5 ] | Görünmez olmak | | 0% | [ 0 ] | Zaman içinde yolculuk etmek | | 7% | [ 1 ] | Geleceği görmek | | 0% | [ 0 ] | İnsanları iyileştirmek | | 21% | [ 3 ] | Zamanı durdurmak | | 7% | [ 1 ] | Uçmak | | 14% | [ 2 ] | Ölümsüz olmak | | 7% | [ 1 ] | Diğer | | 7% | [ 1 ] |
| Toplam Oylar : 14 |
|
|
| başlık yok :((( | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
sandy Prenses
Mesaj Sayısı : 1289 Nerden : evden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 10/09/08
| Konu: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 12:59 am | |
| aynı anadan babadan oluruz canımız kanımızdır kardeşimizdir hayatımızı vermek isteriz onun için onun ayağı taşa takılsa biz o taşı fırlatır atarız ona bişey olmaması için kendimizi paralarız neden yeterki kardeşimiz mutlu olsun canı acımasın ama öyleki işin içine çıkar girince ne oluyor kardeşiniz sizi bir kalemde siliyor sırt dönüyor halbuki siz onun için can vermeye hazırsınızdır her şey çıkar üzerine bu dünyada çıkarları varsa kardeşsin ,evlatsın ,bacısın, menfaat sandalyeye benzer. başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir. ama kötüsü bu menfaat aile içinde yaşanıyorsa her türlü ilişkinin içinde olan kavram..anneyle olan ilişkide bile. her zaman iki tarafın da menfaati vardır.bu menfaat sadece karşınızdaki insanın mutlu olması da olabilir;o mutlu olursa siz de mutlu olursunuz..bu da sizin çıkarınızdır. artık insan hayatına egemen olmuş ilişkilerin eşiğinde bir tehdit!kim cıkarırsa hayatından ve kim cıkarsız yaşamaya inanırsa belki o gün dogar güneş.. | |
| | | Phoenix_u Tüm General
Mesaj Sayısı : 733 Yaş : 61 Nerden : istanbul Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 11:29 am | |
| İnsanın yıllardır söyleyipte tepki aldığı, artık söylemekten ve yazmaktan korktuğu, hatta yarısını bile yazdığında (dostluk üzerine yazdığım yazılara gelen yanıtları düşününce...) eleştirildiği noktada fikirlerini bir başka ağızdan duyması hele hele duygusalloğı ile bilinen birinin klavyesinden çıkan bir yazıda okuması inanın çok mutlu ediyor. Aslında yazıdan hissettiğim şey sanırım yoğun bir duygusallık, bir stres ve üzüntü içerisinde yazıldığı şeklinde (ki umarım/dilerim yanılıyorumdur) ama en azından benim önümü açmış oldu SEvgili Prensesim bu yazı bir alıntımı yoksa tamamen sizin düşüncelerinizin aktarımımı bilemiyorum ama alıntı bile olsa bir fikir bir kişi tarafından kullanılıyorsa bu artık onun da fikridir diye düşünenlerdenim. Geçici bile olsa...
Psikoanalizin babası Froeud'a göre insanın hatta tüm canlıların (insanın diğer canlılardan tek farkının düşünebilmesi olduğunu kabul edersek ki bence öyle) üç temel güdüsü vardır -Yemek-içmek -Barınmak -Cinsellik-üremek Diğer güdü, istek, ihtiyaç vs ler bu üçünden sonra gelir ve tamamı bu üç temel güdünün uzantılarıdır. Yine insanda sıralı üç benlik vardır -İd (temel güdüleri yönlendiren sınır tanımayan benlik. Hayvani diye tanımlanan tüm güdülerin kaynağı burasıdır) -Ego (İzmirdeki EGO ile bir alakası yok Karşımızdaki insanın kendisi, görünen bilinen benliğidir) -Süperego (İd in tam tersidir. Sosyal yada toplumsal id diyebiliriz. İnsan benliği üzerindeki tüm dış baskılardır.) Ego; id ve süperegonun birbirine olan etkisi sonucu oluşur. Hangisi daha baskınsa insanın kişiliği o yöne meyillidir. Toplum aile çevre yani süperego baskın çıkarsa ezik, korkak, silik kişilikler ortaya çıkar tersi durumda ise bencil saıdırgan çıkarçı vb. kişilikler oluşur. İşte bu denge nezamanki tam oluşur (bunun içinde belli aralıklar vardır ) ozaman adam gibi adam'a yakın kişilikler görürüz. Şimdi gelelim konumuzaaaaaa Sevgili Sandy yazındaki en çarpıcı kısım (ki banada bunları yazma cesareti veren kısım) "anneyle olan ilişkide bile. her zaman iki tarafın da menfaati vardır.bu menfaat sadece karşınızdaki insanın mutlu olması da olabilir;o mutlu olursa siz de mutlu olursunuz..bu da sizin çıkarınızdır" buydu. İnsanları az önce sözünü ettiğim bir alt benlikleri var. Dışarıdan gelen baskılar (ahlak, din, sevgi-saygı vs) nekadar çok olursa olsun sonuçta insan için öncelikli olan kendi çıkarları. Derler ya "Önce can sonra canan" Öyle bir nokta geliyorki insanın gözünde evlat bile değerini yitirebiliyor zaman zaman. Çünkü o kişiye göre evladı O'nu hak ettiği yere oturtmamış, hak ettiğini vermemiştir. Ozaman O'da gerekirse evladını bile siler. Sonrada derki (anlamını hatta kelimeyi bilmese bile) E canım empati kursaydı, bi de benim yerime koysun kendini. Oysa orada söylemek istediği (maddi ya da manevi) Ya benim çıkarlarım neolacak Sözcüğüdür. Bunun en belirgin örneklerini "dost-arkadaş" dediğimiz insanlarla yaşarız. Bir anda arkanızdan çekiliverirler ve biz bir ağaç kütüğü gibi devriliveririz. Hatta bazen ne olduğunu neden olduğunu bile anlamadan... SEvgiyi mutluluğu bile bir "çıkar" olarak görebilmek bence tam gerçekçiliktir. Bu sadece günümüz için değil arkadaşlar. Bu insanın yaradılışından beri böyle. Kimse boşuma "günümüzde..." diye cümle kurmasın. Bu hep böyleydi hep de böyle olacak. Hiçbirimiz erenlerden evliyalardan değiliz çünkü Gene çok uzattım lafı | |
| | | SEPYA Moderatör
Mesaj Sayısı : 777 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 14/10/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 1:16 pm | |
|
Sandy gerçekten çıkar üzerine güzel bir konu başlığı açmışsın tbrk ler
Ancak çok sn adminim de belirttiği çıkar ilişkilerinin temelindeki nedenleri irdelerken ifade ettiği özet şeklindeki bir cümlesine (bu insanın yaradılışından beri böyledir.) katılıyorum.
Katılmadığım nokta yaradılış böyleyse annenin evladına çıkar besleyebilmesi (ucunda sevgi çıkarı bile olsa.) Evlat anneden çıkar bekler, bunu anlarım ancak bir anne ki sizin de belirttiğiniz gibi yaradılışı itibariyle evladından sevgi bile olsa çıkar beklemez , bekleyemez (yani ilahi yaradılışı buna izin vermez).
Yeri gelince anne evladını siler evet haklısınız... Bunda bile yaradılışından kaynaklanan evladını düşünme vardır herzaman onun mutluluğu onun çıkarları kendi çıkarlarını bastırmıştır. Neden siler evladını.... düşünmek gerek. Evladının eminim bir çıkarı vardır , yanlış yoldadır belki hizaya gelmesini tetiklemek için anneliğini kullanıyordur. Elbette ki bu ilahi yaradılışı normal olan bir annenin yaptığıdır. Anormallik herzaman vardır. Herne olursa olsun anne çocuğunu ölene dek sevmeye ve çıkarlarını üstün tutmaya devam eder. Bir annenin evladından beni sevsin çıkarı olabileceği düşüncesine katılmıyorum.
| |
| | | Phoenix_u Tüm General
Mesaj Sayısı : 733 Yaş : 61 Nerden : istanbul Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 1:26 pm | |
| Sevgili Sepya Buradaki annenin çıkarı "evladım beni sevsin" çıkarı değilki. Tamamen "evladım" kelimesi bile başlı başına bir çıkar. Ayrıca ben "yaradılışı itibariyle evladından sevgi bile olsa çıkar beklemez , bekleyemez" şeklinde bir şey belirtmedim. İlahi yaradılışı (yani süperego yani dinsel/etik baskılar) ) belki buna izin vermez ama insanın bencilliği (id-temel güdüler) baskın çıkarsa anne evladından çıkar bekler ki bu da hemen hemen her insanda bir şekilde ortaya çıkmaktadır | |
| | | SEPYA Moderatör
Mesaj Sayısı : 777 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 14/10/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 1:54 pm | |
| çok değerli co_adminim
yaradılışı itibariyle bir anne evladından sevgi bile olsa bir çıkar bekleyemez ifadesi sizin değildi benimdi. Sizin ifadeniz annenin evladından yaradılışı itibariyle insan bencilliği (id_temel güdüler) baskın çıkarsa çıkar bekleyeceği şeklinde yanılmıyorum değilmi. Ve üstelik bu hemen hemen her insanda vardır diyorsunuz.
temel güdülerin (en önemlisi benlik_öncelik ben_) baskın çıktığı bir annenin evladına bakış açısında (yada yaklaşımında) yukarda da belirttiğim gibi bence bir anormallik vardır. Ayrıca ''evladım'' kelimsinin söylenmesinin çıkar olabileceğine de katılmıyorum. Ozaman insanların biribirine söylediği tüm güzel kelimeler hep çıkardır gibi bir anlam çıkmazmı sizce ?
Ben Sandy nin yazısında büyük bir karamsarlık gördüğümü belirtmek isterim. dünyada herşey çıkar üzerinde değildir..İnsanların ilişkilerinde herzaman bir çıkar , yada artniyeti olabileceğini düşünemiyorum. Yokmudur ?.. Elbette vardır.. ama herzaman değil..
| |
| | | Phoenix_u Tüm General
Mesaj Sayısı : 733 Yaş : 61 Nerden : istanbul Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 3:46 pm | |
| Sevgili Sepya öncelikle çıkar ile art niyet tanımlarını birbirinden ayıralım. Her çıkar beklentisinin temelinde art niyet yoktur. En basit örneği para kazanmak yani çıkar sağlamak için çalışır emeğimizi veririz. Bunun altında art niyet yoktur. Diğer bir konu... Sanırımö net anlatamadım. Ve yine sanırım Sevgili Sandy de aynı şeyi vurgulamış. Bir annenin çocuğundan dolayı mutlu olması bile o anne için temelde bir çıkardır. Tam tersi bi durumda anne mutsuz olacaktır. İsterseniz daha sert bir örnek vereyim. Ama bu örnekten sonea konunun sapmasından endişeliyim açıkçası. Birçok insanın ağzından duydum ben bu lafları Çocuk sahibi olmak istiyorum çünkü YAŞLILIĞIMDA... Çocuk sahibi olmak istiyorum çünkü ÇOCUK EVİN NEŞESİDİR ! Çocuğun varmı DERDİN VAR ! (Çocuk=dert,üzüntü=mutsuzluk=çıkarların bozulması) ... nın çocuğu olmuyormuş DİYORLAR (Çocuk=statü=toplumsal kabul=mutluluk=çıkar) Dedim ya konumuz başka yönlere kayacak... Sonuçta tüm ilişkiler bence çıkar temelli. net açıklayamadığım yerler varsa belirtin lütfen. | |
| | | sandy Prenses
Mesaj Sayısı : 1289 Nerden : evden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 10/09/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 5:44 pm | |
| kesinlikle kendi düşüncemdir sayın yöneticim alıntı değildir gercekler bunlar biz inkar etmeye çalışsakta menfaat( çıkar) herşey ; sepyacım bizler anneyiz ama şunu bil her anne bir değil bizler tamam çıkar gözetmiyoruz belki ama bunu yapan çok anne var buda beni haddinden fazla üzüyor keşke bir arkadaş bir komşu ne bileyim ailenin dışında bulunan birileri yapsa bu çıkar işini insanın zoruna gitmez ama aile içinde olmudumu insanı baya bi üzüyor | |
| | | Phoenix_u Tüm General
Mesaj Sayısı : 733 Yaş : 61 Nerden : istanbul Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 8:09 pm | |
| Öncelikle bu yazının sana ait olması beni üzdü Sevgili Prensesim Seni (diğer arkadaşlarıma göre) oldukça uzun zamandır tanıdığım için böyle bir yazıyı hangi ruh halinde yazabileceğini tahmin ediyorum. Bu da beni üzüyor.
Sanalda yazdıklarımı okuyanlar ve reel de tanıyanlar beni kimseye güvenmeyen birisi olarak bilir. Oysa ben neredeyse herkesden çok güvenirim insanlara. Ama bilirimki çıkarlar çatışınca, yollar kesişince insanlar, o güvendiğim insanlar % 100 beni (en azından) yalnız bırakacaklardır. Bunları hep gördüm, yaşadım. Hatta bazılarını birlikte yaşadık. Bazı olaylarda da ben yaşadım sen gördün Sevgili Prensesim. Ama hiçbiri beni yıkmadı. Sarsıldım bazılarında bukadarda olmaz olamaz dedim ama yıkılmadım. Neden biliyormusun ? BEN SIRTIMI DAYADIĞIM EN SAĞLAM ÇINARLARIN BİLE BİRGÜN ARKAMDAN ÇEKİLEBİLECEĞİ İHTİMALİNE HEP AKLIMIN BİR KÖŞESİNDE TUTTUM O yüzden sallandım ama yıkılmadım. | |
| | | Didi Zirvedeki Mod
Mesaj Sayısı : 1139 Yaş : 56 Nerden : sizin köyden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 28/08/08
| Konu: Geri: başlık yok :((( Salı Kas. 18, 2008 9:44 pm | |
| Anne olmak ,toplumun ve insanın alışageldiği ve dayatılan güdülerle ve kararlarla yola çıkılabilecek bir yol değil.Çocuk bu ,sardunya deği ki...Biraz su biraz ışık nasılsa büyür nasılsa hayatta kalır diyebilelim.En ince,en zor sanat anne olmak,okulu yok,kullanma kılavuzu yok,şifre çözücüsü yok...Doğurunca yaşıyor ve öğreniyor anne olmayı kadınlar.Allah tarafından veriliyormuş sabırı. Bilemem ,anne değilim.Olmak istedim mi? Pek değil.Belki doğuran anneler kadar cesur değilim ya da bir evladım olsun benim olsun öpeyim koklayayım,evime neşe olsun,asker edeyim ,telli duvaklı gelin edeyim...bir dolu gerekçesi var.Ben bunları hiç birisini istemedim kendim için.Annemin sadece annem olmaktan kaynaklanan ve hayatın getirdikleri ile acılara bürünen duygusallığı ve "analık böyle işte kızım" dediği anlar ya da evlat uğruna ertelenen hayatları gördükce anne olmak istemedim...Belki de ne bencillik der gibisiniz:) Siz bencillik diye sana durun,aslında ben bin kere anne oldum belki:) Babasından kemerle dayak yiyen Ömer'e anne oldum,Üvey annesi tarafından aç bırakılan Mehmet'e anne oldum,anacım bende öğretmen oldum diye diploması ile koşup gelen Serdar'a anne oldum,Çukurca 'da şehit olan Ali'ye anne oldum,istismar edilen Canan'a,babası ve iki kardeşi ile trafik kazasında vefat eden Yasin'e anne oldum.Doğurmadan anne oldum,"benim evladım "demeden anne oldum.saçlarının teli kırılsın istemezdim ama çoğunun hayalleri ve hayatları kırıldı. Doğuran anneleri mi? bilmiyorum çoğunu bir kez bile görmedim. Analık ve kardeş olmak ;hakkı ile ,kırmadan dökmeden,kirlenmeden yara almadan belki de en kendimiz gibi olduğumuz insanlar analarımız ve kardeşlerimiz.Özenle koruyup kollamamız gereken.Yedekleri yok,zaman zaman kardeşin duymaz el oğlu duyar desem de,kardeşlerim ve annem de eninde sonunda duyar ve Hızır olurlar. yürekten. | |
| | | | başlık yok :((( | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |