unutmaya çalıştığınız şey aşık olduğunuz insan ise daha da zorlaşan eylem. ilk zamanlarda sudan çıkmış bir balıktan farkınız yoktur onun etrafına örülmüş hayatınızda. bir çıkış yolu, bir boşluk ararsınız kendinize onsuz nefes alabilmek için.
ilk başlarda kendinizi meşgul edecek bir şeyler ararsınız, kafanızı dağıtacak bir şeyler. daha önce izlemediğiniz bir filmin dvdsini kiralarsınız. ama izlerken farkedersiniz sizi anlatmaktadır film, ikinizi. sonra moral bozukluğu ile kapatırsınız televizyonu. "belki müzik dinlersem moralim yerine gelir" diye düşünerek, müzik setine uzanır eliniz, ama açtığınızda radyonun çalmakta olduğu şarkının sizin şarkınız olduğunuzu anlarsınız. lanet edersiniz şansınıza, "belki kitap okumalıyım" diye düşünürsünüz, "ama roman olmamalı". sonra hikaye kurgusuna sahip olmayan herhangi bir kitabı alırsınız raftan bir elinizde kalem okumaya başlarsınız. 15 dakika kadar sonra kendinize gelirsiniz, sanki bir uykudan uyanmış gibisinizdir. "ne okumuştum ben?" diye sorarsınız kendi kendinize. sonra elinizdeki kalemi farkedersiniz ve daha kötüsünü. kitap okuduğunuzu sandığınız zaman içinde sağ eliniz sizden istemsiz olarak masanın üzerindeki kağıdı onun adı ve "seni seviyorum"larla doldurmuştur.
iyice umudunuz kesilmiştir, depresif bir halde odanın içinde dolaşmaya başlarsınız. sonra telefonunuzdan mesaj sesi gelir. ilk zamanlarda ondan gelecek mesajları beklerken bu sesi duyduğunuzda verdiğiniz tepkiyi verirsiniz. kalbiniz daha hızlı atmaya başlar, yerinizde duramazsınız. eliniz titreyerek telefona uzanır. "1 yeni mesaj" yazıyordur ekranda. parmağınızdaki son dermanla mesajı okumak için hamlede bulunursunuz ve bu hareket sizi can evinizden vurmaya yetmiştir. sizi çok seven turkcellden gelmiştir mesaj, ve sevgililer günü kampanyasından bahsetmektedir. "bundan daha kötü ne olabilir allahım" diye isyan edersiniz içinizden. bir damla yaş düşer ekrana. sonra yavaş adımlarla yatağınıza doğru gidersiniz ve uzanırsınız.
ilk başlarda korkarsınız gözlerinizi kapatmaya. ama vücudunuz yorgunluğa ve üzüntüye yenik düşer ve uykuya dalarsınız. en son darbeyi burda alırsınız, tam yüreğinizin ortasından. evet, rüyanıza girmiştir. sabah olduğunda yatağınızdan kalmak istemezsiniz. çünkü bilirsiniz yapacağınız her harekette ondan bir parça olacağını, "en azından sadece rüyalarıma girer" diye düşünürsünüz.
böyle geçer ilk gününüz onu unutmaya çalışırken. günler sürer, belki haftalar hatta aylar. uyuşturucuya bağımlı bir insan gibi uzun süreli bir kriz dönemi yaşarsınız.
derken bir gün uyandığınızda her şeyin farklı olduğunu fark edersiniz. depresif ruh halinden çıkmışsınızdır. unuttuğunuz farkına varırsınız ya da yokluğuna bağışıklık kazandığınızın. "acaba ne kadar zamandır böyle?" diye sorarsınız kendinize. yataktan kalkarsınız, yanınızda mışıl mışıl uyuyan insana bakarsınız ve gülümsersiniz. evet artık unutmuşsunuzdur onu ya da farklı bir renge boyamışsınızdır hayatınızı.
alıntı
Mavis Moderatör
Mesaj Sayısı : 811 Yaş : 45 Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 13/10/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 02, 2008 9:50 am
Hayatımızdan gidenleri unutmak acıtır canımızı zaman ister.Geçen zamanlarda yoluna başkası ile devam edersin ,hayatında yeni konuklar olur ama o unutulmaya çalışılan derin izler bıraktıysa ufacık semboller yerli yersiz bir anda acıtır kalbini.
impassive Özel Üye
Mesaj Sayısı : 1238 Yaş : 37 Nerden : SmyRna Ruhsal Durumunuz : Reputation : 4 Kayıt tarihi : 29/08/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 02, 2008 10:14 am
Alıntı :
"acaba ne kadar zamandır böyle?" diye sorarsınız kendinize. yataktan kalkarsınız, yanınızda mışıl mışıl uyuyan insana bakarsınız ve gülümsersiniz. evet artık unutmuşsunuzdur onu ya da farklı bir renge boyamışsınızdır hayatınızı.
unutmak nedir diye düşünürken.. bu hikaye ne güzel anlatmış teşekkürler şımarık..
sandy Prenses
Mesaj Sayısı : 1289 Nerden : evden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 10/09/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 02, 2008 7:07 pm
unutmak diye bir şey yoktur sadece avuntudur sadece alışırız unutmayız unutmak için yerine başkasını alsanda unutumazsın çok sevdiysen zaman alır zaman acıları dindirmez sadece hafifletir
SiMaRiK
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 16, 2008 11:02 am
Bu yazı burada paylaştığım en değerli yazıdır..Gerçekten çok güzel bir şekilde yazıya dökülmüş olan,duyguları anlatan özlü bir yazı
En son SiMaRiK tarafından Ptsi Mart 30, 2009 2:57 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Didi Zirvedeki Mod
Mesaj Sayısı : 1139 Yaş : 56 Nerden : sizin köyden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 28/08/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 16, 2008 1:18 pm
istem dışı birşey dir unutmak çoğu zaman,tel etmeyi unuturuz,yemeği ocakta unuturuz,cüzdanımız evde unuturuz... aslında bunları unutmak istememişizdir.eski sevgiliyi istemiyorsak nasıl unutacağız ki?insan yaşamını nasıl unutur ki?biz değilmiydik hayatın pek çok anında ortak anı ve paylaşımları yaşayan,bu ikimizin hikayesi değilmiydi? benim de içinde olduğum bu hikayeyi ve esas kahramanı nasıl unutacağım? kendi yaşamımı nasıl rafa kaldıracağım?hafızama nasıl reset atacağım? iki kişilk , başarılı diye düşündüğüm bu senaryoyu nereye kadar tek başıma taşıyacağım?bir de yaralarım var kanayan ,onları nasıl saracağım bu kargaşanın içinde?bu film esas oyuncu olmadan süremez deyip kafama mı sıkacağım?Hiç profesyonelce değil belki bu filme biraz ara verip,bir belgesel çekmeliyim,ya da yoruldum deyip biraz ara vermeliyim. Hayatın acemisi değil ustası olmayı öğrenmeliyim.Bu filmde bunu yaşadım ama bir daha kendi seçtiğim senaryoda oynamalıyım kararı almalıyım,tercihlerimi KENDİM yapıp,rol arkadaşım beni beğensin diye ona göre davranmak yerine senaryoya kendim bir şeyler katabilmeliyim ve yeni filmde rol yapmadan kendimi oynamalıyım.rolüm Adile Naşit se ,onun gibi gülebilmeli,Türkan Şoraya özenmemeliyim ve rol arkadaşım da ikizim gibi olabilmeli.Görülmüş şey mi Münir Özkul'un,Erol Taş gibi güldüğü ya da Nuri Alço gazozu içirdiği )Bakın ben bile güldüm. Rol yapmadan kendimiz olmak esas iş dostlar,varsın yaralar geç sarılsın ama geçen zaman içerisinde yaralarımızı doğru insanlar sarsın.Unutmak mı????? sakın haaa geçmişi unutmayalım ki bugünkü mutluluğumuz için şükredebilelim.Yine mi yanlış oyuncu,kesin filmi,yarım kalsın .evlatlarınız yaralanmasın bu yarım yamalak filmden,kandırılmasın.Her yaşta ve her koşulda herkes için doğru rol arkadaşı pardon hayat arkadaşı vardır.
sandy Prenses
Mesaj Sayısı : 1289 Nerden : evden Ruhsal Durumunuz : Reputation : 1 Kayıt tarihi : 10/09/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 16, 2008 6:11 pm
yaşadığımız hiç biir şeyi unutmayalım ki hatırlayıp ders almayı bilelim yaptığımız iyilikleri unutalım varsın bilen bilsin bilmeyen zamanı gelince öğrensin sevdiklerimizi ailemizi gençliğimizi v.s unutmayalım
başak Binbaşı
Mesaj Sayısı : 118 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 12/10/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Salı Ara. 16, 2008 6:13 pm
Bence hayatımızdaki hiçbir anıyı unutayalım
Ekselanss Moderatör
Mesaj Sayısı : 1504 Yaş : 52 Nerden : İstanbul Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/08/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Paz Ara. 28, 2008 10:08 am
unutmayıp gecmişte yapılan ve yaşanan ve tanınan insanları unutmayalımki gelecekte bunlar biğün mutlak lazım olur ve ders cıkarmış oluruz
heidi_alp Üsteğmen
Mesaj Sayısı : 30 Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 26/12/08
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Paz Ara. 28, 2008 11:19 am
unutmayalımki aynı hataları tekrar etmeyelim .aynı hayatın tekrarı aynı hatalarla bi işe yaramaz.unutmayalımki gelecek yaşamımız umut dolu oldun
theakreph Binbaşı
Mesaj Sayısı : 133 Yaş : 51 Nerden : şimdilik Bursa, yarın ne olur bilemem Ruhsal Durumunuz : Reputation : 0 Kayıt tarihi : 15/02/09
Konu: Geri: UNUTMAK!!! Ptsi Mart 30, 2009 3:07 am
Sade bir anlatım ve hayatın gerçeklerinden alınmış basit ama çarpıcı örneklendirmeler var, hoş olmuş ellerine sağlık. Nacizane fikrim, unutmaya çalışmak kendimize ve yaşadıklarımıza haksızlık etmek olur. Yaşadıklarını yanına kar saymalı insan, iyisiyle kötüsüyle... Her birisi hayatımıza yön veren, bizi biz yapan deneyimlerdir sonuçta. İnsan dediğin zaten tecrübelerinden oluşur. Birşeyler yaşarız, yaşadıklarımızdan arta kalanlar da bizi oluşturur. O arta kalanları unutmaya çalışmak yersiz, gereksiz ve boşunadır. Kendimizle çatışmamıza neden olur sadece, çünkü farkına bile varmadan kendimiz karar vermiş ve anılarımızı oluşturmuşuzdur. Bunlarla yaşamayı öğrenmeliyiz. İşin en güzel tarafı ise...bunları paylaşabileceğimiz yeni dostlar yada yeni bir sevgilidir. Her tecrübe bizi daha da donanımlı kılar, hepsi daha güzel bir ilişkinin temelini oluşturur.
Seygiler
astakoz Binbaşı
Mesaj Sayısı : 104 Yaş : 57 Nerden : izmit Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/09/08
Ada'nın Atlas Pasajında Alper'e içinden söyledikleri unutamamak adına çok etkili bir söylevdir. Tarsus'a gidip sevgilisinin çocukken yattığı yatağa uzanır ve insanın kokusu hiç mi değişmez der! unutmaya çalışmak gereksiz sanki!