Eskilerde aşklar bir başka yaşanırmış. Herşey şarkı türkü, mani masumiyetiyle, utangaçlığıyla
anlatılırmış. Öyle birşeyleri pataküte konuşmak kolay değilmiş. İşte böyle zamanların birinde
iki genç birbirlerine aşık olmuşlar ve maniler yakılmaya başlanmış:
Erkek hergün camın altından geçermiş, kız da cama çıkıp:
" karanfil oylum oylum geliyor selvi boylum " diye türkü söylermiş.delikanlı da kızın elma
anaklarına, kiraz dudaklarına vurulup, üzüm gözlerini görünce nutku tutulurmuş. Kız birtürlü
harekete geçemeyen erkeğe kızıp bir mani yazmış ve taşa sarıp yoluna atmış.
" masa üstünde yılan, oğlan gel boynuma dolan, aşkımı anlasana, sersem kafalı oğlan " oğlan
aynı yollamanili bir cevap yazıp bahçeye atmış:
" gözün üzüm karası, kaşın gönül yarası, seni severim amma yoktur başlık parası " kız paraya
pula amah etmediğini söyleyip hemen cevabını yollamış:
" mendil aldım bir deste, beni babamdan iste, eğer babam vermez ise kır atı iyi besle " Oğlan
düşünmüş taşınmış:
" çarşafım iki kattan, yarim düşersin attan, seni alır kaçarım amma, korkarım hükümattan "
Kız ise yaşının 18 den yukarı olduğunu korkmamasını maniyle anlatmış:
" merdivenim kırk ayak, kırkına vurdum dayak, yar geliyor deseler koşarım yalınayak " Oğlan
sevinmiş ve...
" su olrum akarım ben,gülüme bakarım ben,yari bana verseler ölü olsam kalkarım ben " diyerek
aynı duyguları paylaşmış ve kızı babasından istemiş. Baba da kızı nasıl geçindireceğini
sorunca, oğlan:
" pınar başı ben olaydım,bulanırsam bulanaydım,verin bana yarimi dilenirsem, dileneydim "
demiş. Baba birsüre düşünmek istemiş. Bunun üzerine kız oğlana hemen akıl vermiş:
" ırmak kenarı düzdür, beyi atını gezdir, eğer babam beni vermez ise, hocaya muska yazdır"
Oğlan da:
" küp içinde unum var,Allah'tan umudum var,eğer benim olursan dedelerde mumum var " demiş.
Derken korkulan olmamış ve baba kızını vermiş. Oğlan da iş bulup askere gitmiş, oradan
babasına mektup yazmış:
" ey mektup, güzel mektup,tezce köye var da gel, bir iken iki olduk, üç olduk mu sor da
gel "demiş.Baba oğlanın derdini anlamış ve manili bir cevap vermiş:
" bir dalda iki kiraz, böyle mektup yine yaz, tarla ürün vermedi, dönüşünde yine kaz..."
İşte böyle sevgili dostlar....eskiden aşklar ne zor yaşanırmış; maniler, başlık paraları
kız kaçırmalar, dere kenarında beklemeler..
))