TÜRK KAHVESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TÜRK KAHVESİ

KARDI YAĞDI...YAĞMURDU AKTI..SONRA TOPRAĞA KARIŞTI KURUDU DE..SOLDU DE..NE BİLEYİM İŞTE..KISACA ÖLDÜ DE...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En son konular
» ôîòî ìîäíû÷ ï
Karaca oğlan efsanesi EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 3:48 am tarafından Misafir

» When the first Whirlpool Duet album was released in December 2001
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Tem. 31, 2011 2:13 am tarafından Misafir

» TRAMADOL purchase fedex
Karaca oğlan efsanesi EmptyC.tesi Tem. 30, 2011 9:12 pm tarafından Misafir

» cod delivery overnight clomid
Karaca oğlan efsanesi EmptyÇarş. Tem. 27, 2011 7:30 am tarafından Misafir

» Evet en iyi avatar kimde
Karaca oğlan efsanesi EmptyC.tesi Ara. 12, 2009 12:02 pm tarafından Misafir

» Ruh hali
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Haz. 07, 2009 8:55 pm tarafından .Climbed.

» RADYO ACTİVE ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Haz. 07, 2009 8:42 pm tarafından .Climbed.

» Şu an ne dinliyorsunuz?
Karaca oğlan efsanesi EmptyCuma Haz. 05, 2009 10:47 pm tarafından PeRiLiCe

» En sevdiğiniz bayan ve erkek isimleri nelerdir?
Karaca oğlan efsanesi EmptyCuma Haz. 05, 2009 10:23 pm tarafından PeRiLiCe

» hırs üzerine bir çözümleme
Karaca oğlan efsanesi EmptyCuma Haz. 05, 2009 8:04 pm tarafından Didi

» Aşkla Baş Edecek Gücün Yoksa Aşık Etmeee!
Karaca oğlan efsanesi EmptyCuma Haz. 05, 2009 4:13 pm tarafından gizem_den

» BİR AYRILIK GÜNÜNDE
Karaca oğlan efsanesi EmptyPerş. Haz. 04, 2009 10:30 pm tarafından SiMaRiK

» Tamam Gidiyorum...!
Karaca oğlan efsanesi EmptyÇarş. Haz. 03, 2009 1:49 pm tarafından gizem_den

» kabağın sahibi vardır elbet
Karaca oğlan efsanesi EmptySalı Haz. 02, 2009 9:41 pm tarafından Didi

» yalakalık üzerine
Karaca oğlan efsanesi EmptySalı Haz. 02, 2009 9:21 pm tarafından Didi

» Para Her Kapıyı Açar mı?
Karaca oğlan efsanesi EmptyPtsi Haz. 01, 2009 8:54 pm tarafından BiLLuR

» susuyorum...
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Mayıs 31, 2009 11:08 pm tarafından SEPYA

» komik şiir (tezatlık)
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Mayıs 31, 2009 11:04 pm tarafından SEPYA

» gizlice..
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Mayıs 31, 2009 10:57 pm tarafından SEPYA

» metrekareye düşen mermi...
Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Mayıs 31, 2009 10:51 pm tarafından SEPYA

» 2009 Dünya GüzeLLik yarışması adayLarı
Karaca oğlan efsanesi EmptyC.tesi Mayıs 30, 2009 11:44 am tarafından SiMaRiK

» Aşka Meylin Nedendir
Karaca oğlan efsanesi EmptyC.tesi Mayıs 30, 2009 10:40 am tarafından impassive

» Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz?
Karaca oğlan efsanesi EmptyPerş. Mayıs 28, 2009 10:41 pm tarafından kayısı_cicegi

» F.WILHELM NIETZSCHE
Karaca oğlan efsanesi EmptyPerş. Mayıs 28, 2009 10:34 pm tarafından kayısı_cicegi

» Şehre Hasret
Karaca oğlan efsanesi EmptyCuma Mayıs 22, 2009 8:45 am tarafından astakoz

En iyi yollayıcılar
Ekselanss (1504)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
BiLLuR (1500)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
Serap (1364)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
sandy (1289)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
impassive (1238)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
Didi (1139)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
Mavis (811)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
SEPYA (777)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
Phoenix_u (733)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
SiMaRiK (692)
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcapKaraca oğlan efsanesi I_voting_barKaraca oğlan efsanesi I_vote_rcap 
Istatistikler
Toplam 300 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: PeRiLiCe

Kullanıcılarımız toplam 15216 mesaj attılar bunda 4017 konu
Anket
Hangi süper güce sahip olmayı isterdiniz?
Karşıdaki insanın aklını okumak
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap36%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 36% [ 5 ]
Görünmez olmak
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap0%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 0% [ 0 ]
Zaman içinde yolculuk etmek
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap7%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 7% [ 1 ]
Geleceği görmek
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap0%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 0% [ 0 ]
İnsanları iyileştirmek
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap21%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 21% [ 3 ]
Zamanı durdurmak
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap7%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 7% [ 1 ]
Uçmak
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap14%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 14% [ 2 ]
Ölümsüz olmak
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap7%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 7% [ 1 ]
Diğer
Karaca oğlan efsanesi I_vote_lcap7%Karaca oğlan efsanesi I_vote_rcap
 7% [ 1 ]
Toplam Oylar : 14
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma

 

 Karaca oğlan efsanesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Ekselanss
Moderatör
Moderatör
Ekselanss


Erkek
Mesaj Sayısı : 1504
Yaş : 52
Nerden : İstanbul
Ruhsal Durumunuz : Karaca oğlan efsanesi Canli10
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/08/08

Karaca oğlan efsanesi Empty
MesajKonu: Karaca oğlan efsanesi   Karaca oğlan efsanesi EmptyPaz Ocak 04, 2009 6:42 pm

Asıl adı Hasan’mış. Daha bir yaşına basmadan anadan öksüz kalmış. Beş yaşına varmadan da babası Kara İlyas, Kozan derebeyi tarafından askere alınmış. Bir daha da dönmemiş. Böylece küçük Hasan ortalıkta kalakalmış ! Anasının “Karaca” diye sevip doyamadığı Hasan’a köyden Serdengeçti Osman Ağa sahip çıkmış. Ona babalık etmiş, büyütmüş. Yaşı on sekize gelince de, köyde kimi kimsesi olmayan dilsiz bir kızla evlendirmek istemiş. Karacoğlan, bu dilsiz kızla evlenmek istememiş. Ama bu düşüncesini çok sert bir adam olan babalığı Osman Ağa’ya da söyleyememiş. Çareyi köyden kaçmakta bulmuş. Düğün hazırlıkları yapılırken köyden kaçmış. Karacoğlan dağlar, tepeler aşmış, nereye gittiğini bilmeden durmadan yürümüş…



Yaşar Kemal’den: “Yola Çıkarken bütün obası başına birikmişti. Gitme demişlerdi. Gurbet elin kahrı zehirden acıdır. Aşıkta olsan gitme. Başında kavak yelleri gelir geçer Obamızı bırakma gitme demişlerdi. Ama dinlememişti. Yareni yoldaşı, sazının sözünün üstüne yok, bırakma bizi demişlerdi fakat onu yolundan döndürememişlerdi… Uçsuz bucaksız ovanın ortasına dikilmiş şimdi bunları düşünüyordu. Kim bilir ne zamandan beri böyle dimdik, kımıldamadan duruyordu. Derken şafağın ucu görünmüştü. Dağlar tepeler aydınlandı. Kuşlar ötmeye başladı. Yürüdü. Yürümekten başka bir şey düşünmüyordu. Gençti. Yüreğinde bir top ışık, bir ateş harmanı, çiçek açmış bir bahar dalı. Yürüyordu. Gün öğle oldu…”



Karacaoğlan Yorgunluktan yürüyemez duruma gelince, ulu bir çam ağacının altına oturmuş. Daha oturur oturmaz da uyumuş. Uykusunda ak sakallı bir dede, Karacoğlan‘a dolu bir tas uzatmış: - İç şunu, iç ki, yorgunluğun ve dargınlığın son bulsun. Dilin bülbül, gönlün şen olsun, demiş. Karacoğlan, tası başına dikip içince kendine gelmiş. Yorgunluğu üstünden gidivermiş. İçinin çalıp söylemek isteğiyle coştuğunu görmüş. Sazını eline alıp yeniden yollara düşmüş… Bir gün Karacaoğlan Aladağlar’da bir Türkmen obasına konuk olmuş. Çalıp söylemiş. Oba halkı Karacoğlan‘ı çok sevmiş: - Âşık, hiç üzülme, demişler. Burasını kendi oban gibi bil, burada kal, obamız şenlensin ! Karacoğlan obada kalmış. Karacaoğlan‘ın etrafı halka halka olmuştu. Kalabalıktan bir yaşlı, “şu aşık iki söylese de dinlesek” dedi… Şimdi yalnız bir ses, sanki dağlar taşlar, ovalar yankılanıyordu. Obada kim varsa hasta yatalak, çoluk çocuk halkaya katılmak için adeta çadırlarından fırlıyorlardı. Halka büyüdü, büyüdü… Dağlardan çobanlar sürüsünü bırakıp geldi. Dağlardan kurtlar, kuşlar geldi. Halka dondu kaldı… Sonra birdenbire saz durdu. Türkü durdu. Türkü bir zaman kayalarda, ovada yankılandı, kaldı. Aşık başı önünde kalktı, yürüdü. Onun geldiğini gören halka usuldan aralandı. O çıktı… ” Dünyadaki bütün yaratığı ağacı, kuşu, böceği, insanı, her şeyi. Her şeyi en derin sevgisiyle kucaklardı. İliklerine kadar aşkı duyardı dünyanın her şeyine. Yağmuruna, kışına sıcağına, soğuğuna boranına…

Dünyanın en küçük, en duyarsız şeyine bile kocaman açılmış çocuk gözleriyle hayretle bakardı. Türküsü, sesi, bir coşma, bir kendinden geçmeydi. Dünyaya karşı… Günler gelip geçerken, Karacoğlan obabaşı Boran Bey’in biricik kızı Elif’e âşık olmuş. Boran Bey de babalığı Osman Ağa gibi sert bir adammış. Derdini içine gömmüş, gizlice obayı terk etmiş… Dağları aşa aşa, günlerden bir gün Karaman iline gelmiş. Orada da Boran Bey’in obasıyla karşılaşmasın mı ? Hem şaşırmış, hem sevinmiş. Elif de aylardır Karacoğlan‘ın özlemiyle yanıp tutuşuyormuş… Bir gece gizlice buluşup obadan kaçmışlar. Uzaklarda, çok uzaklarda, bir obaya, obanın beyi Tuğrul Bey’e sığınmışlar. Tuğrul Bey, obalılar, çok iyi karşılamışlar bunları. Artık Karacoğlan‘la Elif orada kalmışlar. Tuğrul Bey, dillere destan bir düğün yaptırarak onları evlendirmiş. Karacoğlan obalılara saz çalıyor, Elif de ev işleriyle uğraşıyor, mutluluk içinde geçinip gidiyorlarmış. O yörede Köse Veli derler bir adam varmış. Elif ‘e tutulup âşık olmuş. Bir gece Karacoğlan yokken, çadıra girivermiş, Elife saldırmış. Ne yapsın Elifcik? Bir duyan olmasın, rezil olmayalım diyerek sesini çıkaramamış… …Fakat bu sırada Karacaoğlan Ceritlerin düğününde saz çalmaktadır. Birden sazın teli kırılır. Şaşırır. Ayağa kalkar. Rüzgar gibi yola düşer. Bir günlük yolu göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Çadırına geldiği zaman Halil’i Elif’le yatağında uyurken bulur. Üstlerine abayı örter.



Abayı gören Elif Karacaoğlan‘ın gideceğini, bir daha dönmemek üzere gideceğini anlar. Olan olmuştur. Elif olan biteni annesine anlatır. Anası Halil’i öldürür. Halil’in ölüm haberi Bey’e gider. Bey Karacaoğlan‘ın başına gelenlere üzülür. Onun aranıp bulunmasını ister. Bey’in adamları ve Deli Hüseyin günlerce obaları, dağları taşları ararlar. Karacaoğlan‘ı bulamazlar. Aradan yıllar geçer. Karacaoğlan‘dan bir haber çıkmaz. Bir haber geliyor, Antep ilinde saz çalıyor. Bir haber geliyor, Erzurum yaylasında Akkoyunlular içinde. Bir haber geliyor, Arabistan’a geçmiş. Hama’da saz çalarken görülmüş. Bey nereden bir haber duyarsa, atlılar oraya uçuyorlardı. Ama nafile. Gittikleri yerlerde sadece Karacaoğlan‘ın türkülerini duyabiliyorlardı. Bey, Elif’e Karacaoğlan‘ı buldurmadan ölürsem gözüm açık gider demişti ama bulduramadan da ölmüştü. Elife gelince, o da, o günden sonra kara çadırından hiç dışarı çıkmamış. “Er geç gerçeği öğrenecek, bana dönecek!” umuduyla Karacoğlan‘ın yolunu gözlemiş. Bir zamanlar obanın en güzel gelini olan Elifcik de yaşlanmış, artık obanın Elif Ana’sı olmuş… Aradan yıllar geçmiş, Elif yaşlanmış. Bir gün Karacaoğlan her şeyin aslını öğrenmiş. Elif’i bulmak için yola çıkmış. Aramış, araştırmış, bulamamış. Sonra bir gün ona bir mezarlığı göstermişler.



Ayakta zor durabilen Karacoğlan:



- Nerede? diye sormuş, Elif nerede ?
Kalabalık donup kalmış, kimseden ses çıkmamış.
- Yoksa öldü mü ?
Yaşlılardan biri mezarlığı göstermiş:
- işte orada !



Gençlerin yardımıyla Karacoğlan mezarlığa varmış. Yeni bir dut fidanı dikilen Elifin mezarının başına oturmuş. Sazını göğsüne bastırarak söylemeye başlamış:



“Şu yalan dünyaya geldim geleli,
Tas tas içtim ağuları sağ iken.
Kahpe felek vermez benim muradım,
Viran oldum mor sümbüllü bağ iken…”
Sonra sazını dut fidanına asmış:
- Bu saz burada kıyamete kadar kalacak, demiş, oraya yığılıp kalmış…



Obalılar, Karacoğlan‘ı Elifin yattığı tepenin karşısına gömmüşler. Derler ki, her yıl ilkbaharda, o tepenin üstünde biri yeşil, biri mavi iki ışık yükselir, gökyüzünde birleşir. Karacaoğlan‘la Elifin sevgileridir bunlar…



Saza gelince, o saz da yıllarca orada asılı kalmış. Çürümüş, yenisini yapıp asmışlar. Dut ağacı yaşlanmış, yıkılmış, Yeni bir dut fidanı dikmişler. Yüzyıllardır, yel estikçe Karacaoğlan‘ın sazı kendi kendine ötüp durmuş…

Kısa olan efsanede ise şöyle anlatılır:

Yukarı Karacasu Köyünün sınırları içinde, Karacaoğlan tepesinde, moloz taslarla üçgen seklinde yapılmış bir mezar vardır. Halkın “Karacaoğlan ziyareti” diye adlandırdığı ve adaklar adandığı bu ziyaretin efsanesi şöyledir.



Rivayete göre Karacaoğlan bir ağanın kuzu çobanıdır. Vaktin birinde ağa hacca gider. Yolda giderken cani helva çeker ve “su bizim hanimin helvası olsa da yesem” der. Ağa bunları hac yolunda düşüne dursun, Diğer tarafta Karacaoğlan ağanın evine gelip ağanın karısına “ağam helva istedi, yapta götüreyim” der. Ağanın karisi içinden “ağa hacda, çobanın cani helva çekti, bana da söylemeye kıyışamadı. Böyle bir yalan söyledi” diye geçirir. Helvayı yapar bir tasın içine koyup çobana verir.



Ağa yolda giderken bir bakar ki kendisine bir tasın içinde helva uzatılıyor. Ağa tası alır, bakar ki bu tas evindeki tastır. Ağa olup bitenlere bir anlam veremez ama helvayı da yer. Helvayı yedikten sonra tası çantasına koyup yoluna devam eder. Ağa hacca gider, görevini yapar ve köyüne geri döner. Evine geldiğinde hanımına yolda kendisine gelen tası sorar. Hanımda Karacaoğlan ile arasında geçen konuşmayı anlatır ve “Tası ona vermiştim, daha getirmedi” der. Bunun üzerine ağa kendisini ziyarete gelenlere dönerek “keramet Karacaoğlan ‘dadır. Gidin onun elini öpün “ diye söyler. Böylece Karacaoğlan yörede “keramet sahibi “ olarak tanınır.



Karacaoğlan bir gün yine kuzuları otlatmak üzere dağlara doğru gider. Ancak ecel, Karacaoğlan bir tepenin üstünde yakalar. Karacaoğlan öldüğü tepede defnedilir. Karacaoğlan tepesi ve ziyareti bundan sonra halk arasında kutsal kabul edilir Olur yöresinde Karacaoğlan ile birlikte “Sari Baba” ve “Horasan Baba“ ziyaretleri de halk arasında adakların adandığı yerlerdir. Hatta bu üç şahsın birbirleriyle kardeş oldukları söylenir. Bunların bulunduğu bölgeye “Üç ziyaretler“ denir ve kutsallığına inanılır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karaca oğlan efsanesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TÜRK KAHVESİ :: MAKALE/ÖYKÜ/TARİH ve DİĞER KÜLTÜREL BAŞLIKLAR :: İz bırakanlar-
Buraya geçin: