Dokundum senin ruhunun ürettiği güzelliklere
Sana benzeyen durgun renkliliğe dokundum
Beni alıp götürdü çok eski günlere
Anladım ki o zaman artık yorgundum
Çiçeksizlikten bitkin düşmüş bir bahçeydim
Anladım
Ve anladıkça karıştı kafam
Anladıkça anlamsızlaştı yaşam
Dokunmalı mıydım bilmem
Sokulmalı mıydım geçmişin meşalesine
Işık mı karartan bugünü
Biri durdursun beynimdeki düğünü
Çalgıcısı gözlerindeki hare
Çengisi bağrımdaki uzak
Biri aparsın sağrımdaki düğümü
Biri koparsın
Sıçrasın farkında olmadan bakışlarım ona doğru
Fırlasın gitsin olmayan o bahçeye
Hiç sulanmamış güllere gitsin
Hiç kırpılmamış hayatlara değinsin
Ve evsiz aşkların bekçisi misali
Gülüversin kaldırımı yaralı o sokakta
Dursun öylece rengi yok gibi
Bağırsın bilerek duyulmayacağını
Veya anlatamayacağını umarak baksın
Tepeden tırnağa gerçek
Dertli çalgılarıyla baksın
Ve baktıkça körleşti gözüm
Gördükçe kararıyor duygum
Yakınmalı mıydım bilmem
Çekinmeli miydim tahmin edemem
Biri şenlensin bahçeyi buldum diye
Biri demlensin bulmamak için
Ve yine sen evsiz aşkların bekçisi misali
Dokunuver içimdeki çocuğa
Yoksa ağlayacağım
13.11.08
Nadir